Ay yarıldı – Gerçek ortaya çıktı

“Saat yaklaştı ve ay yarıldı.” Kamer Sûresi 1. âyet. Rasulullah’ın doğumundan önce yaşamış Cahiliyye dönemi şairlerinden İmruü’l-Kays (497-545) da bir şiirinde diyor ki..

Saat yaklaştı ve ay yarıldı. Ve ortaya bir ceylan çıktı, yüreğimi aldı ve sonra kaçtı. Bembeyaz, kaliteli, uykulu gözleri, festival zamanı önümden geçti. Süslenip sanki beni vurdu ve bakışları da işe koyulup, birer ok gibi beni kesip geçti. ….” şeklinde devam ediyor.

Uydurma olduğu bilinen (Ay’ın bir parçasının sahabenin bahçesine diğer parçasının da dağın tepesine düşmesi vs.) rivayetlere dayanarak Kamer Sûresi 1. âyete yaklaşıldığı için Rasulullah’ın Ay’ı ikiye böldüğü şeklinde, peygamberleri gösterdikleri mucizelerle yarıştıran bir inanç müslüman toplumlarda yayılmış durumda yüzlerce yıldır.

Bir benzeri de ne yazık ki, apaçık ayetlere rağmen Allah’ın dûnundan (bağımsız/ayrı varlıkları varmış gibi)/berisinden evliya edinilenlerin, evliya denilenlerin (Ankebût-41, Zümer-3, Şûrâ-9, Nisâ-45) keramet rekortmenliği konusunda yapılıyor…

Edebiyatın gelişmiş olduğu Arap toplumunda edebi anlatımları, deyişleri çokça kullanan Kur’an da, Arap şairleri gibi “Ay’ın yarılması” ifadesini “gerçeğin ortaya çıktığı” anlamında kullanmakta, ki gerçeğin açığa çıkışı da Rasulullah’ın hakikatini tebliğ etmesidir.

Rasul’un davranışları, ayetleri tebliği, anlattıkları ise onu inkar edenler tarafından süregelen, devam eden incelikli, etkileyici sözler anlamına gelen sihir olarak adlandırılmıştır. Müddesir-24. âyette de kendileriyle yüzleştirilen âyetlere karşı rivayet edilegelen, nakledilegelen bir sihirdir inkarcılığı yapılıyor.

Saat yaklaştı ve gerçek ortaya çıktı. Onlar herhangi bir âyeti görseler, yüz çevirirler ve eskiden beri gelen incelikli, etkileyici sözlerdir (aynı anlatımlardır) derler. Kamer Sûresi 1-3

Ay yarıldı – Gerçek ortaya çıktı” hakkında 10 yorum

  1. Saygıdeğer Sonsuzluk Kulesi,

    Bu konuda nihai bir çalışma yapmadım; ancak bir sual üzerine yaptığım ilk araştırmada edindiğim intiba Şakkı Kamer’in fizik olarak gerçekleştiği yönünde… QQ perspektifi dediğim metodolojide bu “intiba” sonuca giden yolda benim için önemli ve çok değerli…

    Size ve meraklısına sual sahibine yazdığım değerlendirme notunu sunmak isterim:
    http://tl.gd/n_1rped6c

    Selam,

    Semazen

  2. Çok araştırmama rağmen ben böyle bir şiirin olduğunu delillendiremedim. Bu iddianın menşei olarak da Arap bir Hristiyan din adamının İnternet sitesini buldum. Ve iddiaları şu: “Bakın Muhammed bu ifadeleri eski Arap şiirlerinden çalmış!”

    Yaklaşımınız makul. Eğer bu ifade o zamanın yerleşik kullanılan bir ifadesi ise Kuran’da da geçmesi normal.

    Ancak öte yandan Muhammed Esed’in yaklaşımı da makul:

    Kur’an, çoğunlukla geçmiş zaman kipini geleceği göstermek için kullanır; Son Saat’in ve Kıyamet Günü’nün geleceğinden bahseden pasajlarda da böyledir; geçmiş zaman kipinin bu şekilde kullanılması, fiilin ilişkin olduğu olayın kesinliğini vurgulamak içindir.

    Ben böyle bir şiirin varlığına dair arkeolojik delil görene kadar 2. yorumu kabul etmeyi tercih ediyorum.

    1. Sünnetullaha, fizik yasalarına aykırı konulara pek itibar etmediğimden ve Kur’anın da konusunun bunlar olmadığına ikna olduğumdan fiziksel olarak Ay’ın yarıldığı şekilde yorumlamıyorum sevgili Semazen.

      Halim bey, ben Wikipedia’da Kays’ın şiirlerinden biri olarak okumuştum, detaylı araştırmadım ama sizin gibi. Uyarınız için teşekkür ederim. Ben de bu aralar İslam’ın ilk dönemlerine ait arkeolojik bulgular peşindeyim; ama zor gibi görünüyor :). Selamlar.

    2. KUR’AN’A GÖRE AYIN YARILMASI !

      Bazı müfessir ve alimlere göre,Kamer- (1.) ayetin meal ve tefsiri şöyledir!

      ” اقترب قيام الساعة واقترب انشقاق القمر ”

      Yani ‘’ Kıyametin kopması ve ayın parçalanıp dağılması yaklaştı.’’

      ‘’ اقتربت الساعة وانشق القمر اي اقترب قيام الساعة واقترب انشقاق القمر لاان الواو التي علي قوله انشق واوالعطف وهو يستلزم القرب لانشقاق القمر والانشقاق ليس بمعني انقسم وانفصل قسمين لاان معني قوله تعالي – اذا السماء انشقت – ليس معناه اذا انقسمت السماء قسمين بل معناه اذا اختل نظام السماء واخرج جميع اجسام السماء من مجرتها وتصدم بعضها ببعض ومن بين هذه الاجسام الاقمر وكوكب الارض وهذه الحادثة تكون عند قيام الساعة = وبهذا يقول الامام القشيري والحسن البصري وابو سعود وعثمان ابن عطاء والنسفي وغيرهم من العلماء وذكر هذا الماوردي الخ

      Yukarıdaki arapça metninde de İmam Maverdi şöyle diyor.İmam Kuşeyri,Hasan el Basri,Ebu Suud,Osman bin Ata,En Nesefi,ve.diğer bir çok alim ve müfessirler de tefsirleri bu şekildedir..

      Ayrıca‘’ Venşakkal kamer ‘’üzerindeki ( و ) vav /atıf edatı ile matufu aleyhinin hükmü aynen matufa da verilmektedir. Bu nedenle ayetin anlamı ‘’ اقترب قيام الساعة واقترب انشقاق القمر ‘’ ”Kıyametin kopması ve ayın inşikakı yaklaştı ‘’şeklinde olur.

      -İnşikakı kamer da,‘’ayın yarılması veya ikiye bölünmesi değil.Bunun anlamı; Kıyamet koptuğu zaman göklerdeki düzen ve dengenin bozulması ile ay ve dünya gezegeni dahil,gök cisimlerinin her biri kendi yörüngelerinden çıkıp birbirleriyle çarpışması sonucu paçalanıp dağılmaları demektir.

      -İkinci ayet olan ‘’ وان يرو كل اية يعرضوا الخ ‘’

      Şayet onlar,her ayeti (mucizeyi) görecek olsalar,yüz çeviriyorlar ve şöyle diyorlar: “Sürüp giden bir büyüdür bu!”
      şeklindeki ayetten de anlaşılıyor ki,ayın inşikakı henüz gerçekleşmemiş ve onlar böyle bir ayeti de (mücizeyi) görmemişlerdir.Çünkü‘’ayetteki”şayet/eğer/görecek olsalar da….. (! )” ifadesinden bu durum anlaşılıyor.

      -Bu nedenle ayete göre Ayın İnşikakı hz.peygamber zamanında gerçekleşmiş değildir,bu olay ise ancak kıyamet koptuğu zaman meydana gelir.

      -Ayın İNŞİKAKIYLA ilgili rivayetler de mütevatir olmayıp haberi ahad olduğu için doğruyu ifade etmediği gibi,bunu rivayet eden İbni Ömer,6.yaşında olup,Ali İbni Ebi Talip ve İbni Mesut de çocuk yaşta idiler,Enes bin Malik ve Abdullah ibni Abbas da o zaman henüz doğmamışlardı.

      Peki,büyük sahabelerden hiç biri böyle bir hadiseyi görmediği ve nakletmediği halde,henüz doğmamış olanlar bu olayı nasıl görmüş olabilirler ? Veya çocuk yaştakiler görmüşler de büyükler neden görmemişler ve bu hadiseyi neden rivayet etmemişlerdir ? Bu nedenle kamerin (ayın) inşikakıyla ilgili rivayetinin de tutarsız olup tarihi gerçeklerle uyuşmadığından doğru ve sahih değildir.

      Özetle;sorunların kaynağı,uydurma rivayetler,hatalı meal ve yorumlardır.

      ’’ الله اعلم ‘’

      Saygılarımla.

  3. Tahmin ediyorum; Saint Augustine’e ait sözlerdi:

    1) Mucizeler Tanrı’ya nisbetle TABİİ hadiselerdir!
    2) Mucizeler, TABİAT kanunlarına değil; tabiat kanunları hakkında bildiklerimize aykırıdır!

    Selam,

    Semazen

  4. Değerli Sonsuzluk Kulesi,

    İslam öncesi ve İslam’ın ilk dönemlerine ait paleografik bulgular konusunda Nişanyan’la münazaram (yazılı) vesilesiyle ben de bir miktar araştırma yapmıştım… Eğer daha önce görmediyseniz, öncelikle şuraya bakmanızı önereceğim:

    1) http://www.amazon.com/Dearabizing-Arabia-Tracing-Scholarship-Language/dp/0984984305

    2) http://arabetics.com/public/html/DeArabizing_Arabia/DeArabizing_Arabia_Chapter_3_English.htm

    3) Merhum fizikçi Feza Gürsey’in oğlu Yusuf Gürsey https://www.facebook.com/yusuf.gursey bu konulara meraklı bir entelektüeldir ve ateisttir… Bu konuya has Batı (oryantalist) kaynakları hakkında yazışabilirsiniz…

    Zamanım elverseydi; başka önerilerim de olabilirdi… Çünkü, girdiğim münazaralar beni epigrafi-paleografi-etimoloji-dilbilim konularına mecbur bıraktı… Üçüncü bölümünü bir türlü yazmaya zaman ayıramadığım şu makale o mecburiyetin bir ürünüdür:

    1) http://kuranizeka.blogspot.com.tr/2013/04/ya-selsebil-ya-sersefil-i.html
    2) http://kuranizeka.blogspot.com.tr/2013/05/ya-selsebil-ya-sersefil-ii.html

    Selam,

    Semazen

  5. Sayın Semazen;
    Nişanyanla benim de birkaç cümle etmişliğim vardır hatta bloğunda adsız olarak olan ve verdiğim referanslar hala durmakta.Kendisinden bu bağlamda pek bir yanıt alamadım gerçi.
    ümmi peygamber tartışmalar
    bir arkadaş
    (Taha Hüseyin’in) Fi’ş-Şiri’l-Cahili (1926; İslam Öncesi Şiir) bu bağlamda bir eleştiri getirmişti konuya
    Hal bu ki bu konular aslında çokca tartışılmış e tabi ingilizcelerinin sayısının da az olması sebebiyle pek gün yüzüne çıkmamışlar
    Taha hüseyine cevaben : Ganim Kadduri’nin Resmu’l-Mushaf adlı eseri. (Müessesetü’l-Matbuatü’l-Arabiyye, Lübnan, 1982) gayet net anlatıyor

    İslamiyet öncesi için

    M. Kawatoko, “Archaeological Survey Of Najran And Madinah 2002”, Atlal: Journal Of Saudi Arabian Archaeology, 2005, Volume 18, p. 51 and p. 52, Plate 8.13(A).

    R. Hoyland, “New Documentary Texts And The Early Islamic State”, Bulletin Of The School Of Oriental And African Studies, 2006, Volume 69, No. 3, p. 411, footnote 76.

    F. Imbert, “L’Islam Des Pierres : L’Expression De La Foi Dans Les Graffiti Arabes Des Premiers Siècles”, Revue Des Mondes Musulmans Et De La Méditerranée, 2011, Volume 129, pp. 55-77.

  6. Sn. Ahmet Cem,

    Şimdi tekrar bakınca Nişanyan’ın o yazısını hatırladım ve sizin notlarınızı da farkettim.
    http://nisanyan1.blogspot.com.tr/2013/02/islami-mevzular-ummi-peygamber.html

    Bu efendi ateistlerin “militan” cinsindendir… Bu yüzden, işine gelmeyince duymaz, görmez; anlamaz! Bu nevi müzakereler ancak Sn. Yusuf Gürsey gibi ateist olmasına rağmen “makul” olan insanlarla yapılabilir…

    Verdiğiniz referanslar için çok teşekkürler; not aldım.

    Selam,

    Semazen

  7. Sevgili Sonsuzluk Kulesi,

    Ayet misal verirken çelişkiye düşme ve kendine göre yorumlama…..

    Yüce Allah her şeye kadirdir.

    Ay konusu tartışmalı bir konu ise sen tartışmayı bırak, güce bak vesselam.

  8. Ay duyguları ve limbiik beyni yani bilinçaltını temsil ediyor, Güneş ise benliği/bilinci..

    Ayetin batıni manasının aydınlanmadan önceki bilinçaltının yok olmasına veya tamamen bilinçli zihinle bütünleşmesine işaret ettiğini düşünüyorum.
    Kıyamet suresindeki benzer anlatım bunu doğruluyor benim tespitime göre.
    Çünkü Kıyamet suresinde de Ay kararınca, güneşle ay birleşince deniliyor..
    Ayın kararması bilinci besleyen duyguların kesilmesine ; Güneş ile birleşmesi ise Bilinçaltının bilinçli hale gelmesine işaret ediyor kanaatime göre.

    Ayın yarılması hadisesinin gerçekten olduğu aktarılıyor(Elmalılı H.Y. tefsiri)

    Fiziki olarak yarılmasını ben de sünnetullaha ters buluyorum, ancak görsel nöronlara etki ile olabileceğini düşünüyorum ki Elmalılı tefsirinde de benzer anlatımlar var.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir