Kuran’da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 660 kez, 22 adet türemiş formda geçiyor.
Kuran’daki geçiş yerlerinin detaylı analizi için tıklayınız
Kök anlamı: Kalkmak, dikilmek, yükselmek, yukarı kalkmak, dikilip ayakta durmak, ayaklanmak, doğrulmak; devam ve sebat etmek, bir işin idaresini üzerine almak, bir işi yapmaya azmetmek, gözetip korumak, yönetmek, yürütmek, sıraya koymak, düzenlemek, kurala bağlamak, nezaret etmek, kurmak, doğrultmak, korumak, dik tutmak, hakkını gözetmek; kıpırdamadan veya sağlam duran, yükselmiş, ayakta; duruş, boy, endam, saygınlık, rütbe. Kıymet, geçimlik, geçim kaynağı.
ikâme(t) : bir şeyi veya meseleyi doğru bir şekilde korumak, devam ettirmek, hakkını vererek yapmak, yerine getirmek, doğrultmak.
kıyâm : ayağa kalkma, durma, dikilme; karşı koyma, direnme; başında durma, yönetme
kıyame(t): insanın bir çırpıda ayağa kalkmasıdır. Sonuna hâ harfi ilave edilerek onun aniden meydana geleceğine dikkat çekilmiştir.
istikamet: dik durma, düz gitme, doğruluk, dürüstlük
makâm: hem mastar, hem kıyam yapılan yerin ismi, hem kıyamın zamanı için kullanılır: Kıyam etmek/ ayağa kalkmak, ayakta durulan yer, ayakta durulan zaman. Oturulan yer, durulan yer.
mukâm: konak
mukîm: sürekli, devamlı
kıvâm: bir şeyin kendisiyle ayakta durduğu, sabitleştiği, sağlamlaştığı sütun ve dayanak gibi şeylere işaret eder.
kayyûm: kıyâm kökünden mübalağa ifade eden bir sıfat olup her şeyin varlığı kendisine bağlı olan demektir.
kavim : aynı soydan gelen, töre, dil ve kültürleri bir olan insan topluluğu. Kadınlar olmaksızın erkekler topluluğu.
takvim: doğrultmak, düzeltmek, yetiştirmek, öğretmek, eğitmek.
Türkçe’ye girmiş türevler: kavim, kavmi, kavmiyet, akvam, kamet, ikame (ikamet), istikamet (müstakim), kaim (kaymakam), kaime, kavim (akvam), kayme, kayyım, kayyum, kıvam, kıyam, kıyamet, kıymet, makam (kaymakam), mukavemet (mukavim), takvim, ikamet (mukim), ikametgâh
İbr/Aram #ḳym (yeminli sözleşme, ant)
Yorum Bırak