Kuran’da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 519 kez, 2 adet türemiş formda geçiyor.
Kuran’daki geçiş yerlerinin detaylı analizi için tıklayınız 
Kök anlamı: istemek, irade etmek, dilemek; işini, yönetimini düzenlemek, işine itina göstermek, işinin akıbetinin ne olacağını düşünmek, doğru, muhkem, güvenli ve eşit hale getirmek, eşitliği, dengeyi sağlamak ve düzeltmek, mukayese etmek ve ölçüye uygun hale getirmek, muktedir olmak, bir araya getirip uyumu sağlamak, bir şeyi yapmaya gücü yetmek, teşvik etmek, tahrik etmek, zorlamak, daraltmak manalarına gelmektedir.
şey/eşya, herhangi bir mesele, bir şey, istenen veya dilenen, zerre, herhangi bir kapsam. Doğrudan nesnel bir durum söz konusu olduğunda “azıcık”, “biraz”, “hiç” anlamında kullanılır. Zarf olarak anlamı “herhangi bir şekildedir”.
şey: Var olan, var olması mümkün olan yahut zihinde tasavvur edilebilen varlık. Bilinebilen ve hakkında haber verilebilen. Varlık alemine çıkması mümkün olana da “şey” denebilir. Değilse, “şey” denmez.
meşiet: Allah’ın dileyip yaratmasıdır. Kimi yorumculara göre her ne kadar örfte “irade” yerine kullanılıyorsa da onun asıl anlamı, “bir şeyi icat etmek” ve onu “elde etmektir”. Şu hâlde Allah’tan olunca “icat etmek”; insanlardan olunca “elde etmek” anlamındadır. Yine onlara göre, Allah’tan olan meşiet şeyin vücuda gelmesini gerektirir. Allah’tan olan iradeh murat edilenin kaçınılmaz olarak meydana gelmesini gerektirmez. Allah sizin için kolaylık ister, güçlük istemez (irade). (2/Bakara 185). Kimi zaman Allah’ın iradesi henüz ortaya çıkmadan insan iradesi ortaya çıkar. Örneğin insan bazen ölmemeyi murat eder/diler, fakat Allah bunu kabul etmez. İnsanın meşieti/dilemesi ise, ancak Allah’ın meşietinden/dilemesinden sonra gerçekleşebilmektedir. Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz (meşiet) (76/İnsan 30).
Türkçe’ye girmiş türevler: şey, beleş (tebelleş), eşya, inşallah (maşallah), mafiş