Kuran’da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 282 kez, 9 adet türemiş formda geçiyor.
Kuran’daki geçiş yerlerinin detaylı analizi için tıklayınız
Kök anlamı: Bilerek yahut bilmeyerek bir şey veya olay hakkında olduğundan farklı haber vermek. Doğruluğun (sıdk) karşıtı kezib (kizb), bir konuda gerçeğe aykırı bilgi vermek. Olmayanı olmuş, olanı olmamış gibi gösteren gerçeğe uygun olmayan söz, haber. Yalan söylemek, gerçeğe aykırı konuşmak, palavra atmak, yalan üretmek, bir yalanla ilişkilendirmek, yanlış olmak, kesilmek, aldatmak, beklentileri hayal kırıklığına uğratmak. Yalan, uydurma, sahte olan.
tekzîb: bir şeyi yalana nisbet etmek. Kişiyle ilgili olan tekzîb “kişinin yalancı olduğunu ileri sürme, onu yalancılıkla suçlama”, olay ve haberle ilgili olan ise “onu yalan sayma” mânasına gelir ve bu yönüyle inkârla örtüşür.
kâzib/kezzâb: gerçek dışı konuşan, yalancı
Türkçe’ye girmiş türevler: tekzip, kazip
Kızb ihbar ve inşasında ismen ve fiilen üç mânâ vardır. A- kizb: karşısındakini kandırır veya kandıramaz.
B-Allah herseyin en doğrusunu bilen ve yalani yüzüne
C- kendi vicdanı da biliyor ki ona yalan soyluyorsun .
Özetle her kızbin üç başı var kendi vicdanına karşı yalan söylüyor. Allah aldatamayacagina göre ona bir imtihan oluyor. Üçüncüsü de karşısındaki anlattığı kişi ya inanıyor ya inanmıyor.
Kızb ihbar ve inşasında ismen ve fiilen üç mânâ vardır. A- kizb: karşısındakini kandırır veya kandıramaz.
B-Allah herseyin en doğrusunu bilen ve yalani yüzüne
C- kendi vicdanı da biliyor ki ona yalan soyluyorsun .
Özetle her kızbin üç başı var kendi vicdanına karşı yalan söylüyor. Allah aldatamayacagina göre ona bir imtihan oluyor. Üçüncüsü de karşısındaki anlattığı kişi ya inanıyor ya inanmıyor.