Tüm canlı birimler programlarının, yani bir nevî kaderlerinin yazılı olduğu bilgiyi kendi içlerinde, 50’li yıllarda sarmal yapıda olduğu bulunarak moleküler biyoloji ve genetik çağının başlamasına neden olan DNA molekülü aracılığı ile saklamaktadırlar. Son çeyrek yüzyılda bu alanda ışık hızıyla meydana gelen gelişmeler artık toplum tarafından izlenemeyecek, takip edilemeyecek bir düzeye gelmiştir. İzleyebilenlerin sahip oldukları doğru bilgiler de ne yazık ki basın yayın organlarının tiraj kaygısı nedeniyle yaptıkları sansasyonel haberler ile birlikte yanlış anlaşılmalara sebebiyet vererek bilimsel bilginin popülerleşmesini, topluma aktarılmasını zorlaştırmaktadır.
Katıksız, bilimsel bilgi birikiminin toplum tarafından anlaşılacak düzeyde aktarılmasını sağlayacak kurumların, dergi-kitapların, bireylerin sayısının artması daha sistematik, sorgulayıcı, rasyonel düşünen, gelişmiş bireylerin sayısını artıracaktır.
Bu bağlamda bir nebze katkımız olması niyetiyle yazımızın konusu bizi biz yapan, kendimizi keşfetme yolculuğumuzda en büyük dönüm noktalarından biri olan DNA molekülü hakkında olacaktır.
Yazımızın odak noktası DNA’nın ne, nerede olduğu gibi bilgileri aktarmaktan ziyade daha eğlenceli olarak onun evde, kendi olanaklarımızla nasıl elde edilebileceğinin sırasıyla aşamalarını görmek ve neyin hangi amaçla yapıldığını sorgulamak olacaktır.
Peki, DNA neden çıkarılır? Çıkarttığımız DNA ile neler yapılabilir?
DNA molekülünün –bizlerin böyle bir amacı olmayacak ama- bilim insanlarınca birçok nedenden ötürü hücre çekirdeklerinden çıkartılır.
DNA’nın katışıksız olarak izolâsyonu, yeni doğmuş bir bebeğin genetik hastalığı olup olmadığını test etme, adli vakalar için analiz yapma veya herhangi bir hastalıkla ilgili genler hakkında çalışmalar yapılabilmesi gibi aklımıza ilk olarak gelebilen birçok amaç için yapılması gereken ilk adımdır.
Bizler evde bu analizleri yapabilecek donanıma sahip olmadığımızdan dolayı sadece ilk adımı yapıp güzel DNA’mızı seyretmekle yetineceğiz.
Evde kendi DNA’mızı çıkarabilmek için ilk önce DNA’ya sahip bir şeylere ihtiyacımız olacak. Ispanak, et, çilek, bezelye vs gibi… Genetiğin babası Mendel’e atfen biraz bezelye bulalım ve deney tarifimize başlayalım.
Aşama–1: Bezelye hücrelerini birbirinden ayırabilmek için ilk önce bir karıştırıcı (mikser/blender) buluyoruz ve yarım fincan bezelye (100 ml), bir fincan kadar soğuk su (200 ml) ve 1/8 çay kaşığı sofra tuzunu 15–20 sn. kadar mikserde bezelye-hücre çorbası haline gelene kadar karıştırıyoruz.
—Yüksek hızda karıştırmamızın amacı hem bezelye hücrelerini mikserin sağladığı fiziksel kuvvet etkisi ile birbirinden ayırmak hem de bezelye hücrelerinin sağlam duvarlarını parçalamaktır.
—Tuz eklemekteki amaç ise deneyin ileriki aşamasında ekleyeceğimiz etil alkol ile DNA’nın katılaşıp görünür olmasını, çökelti haline gelmesini sağlamaktır.
—DNA, hücre çekirdeğinde korunaklı bir şekilde varlığını ve işlevlerini sürdürür. Deneyimizin deterjan ekleme aşaması ile çekirdek zarı parçalandığında DNA, hücre sitoplâzmasında kendisine zarar verecek olan enzimler ile karşı karşıya kalacaktır. İşte Soğuk suyumuz DNA’nın çıkarımı süresince enzimlerin rol aldığı reaksiyonların DNA’ya zarar vermesini azaltacaktır. Enzimlerin etkinliği ısının azalmasıyla düşecektir.
Aşama–2: Hücre çorbamızı elde ettikten sonra çorbamızı bir süzgeç aracılığı ile yeni bir kaba boşaltalım. Boşalttıktan sonra 2 servis kaşığı (30 ml) sıvı deterjanı kaba ekleyip iyice karıştıralım sonra da 5–10 dakika reaksiyonun gerçekleşmesi için bekleyelim. Daha sonra da temiz tüp veya bardaklarımıza 1/3’ü dolu olacak şekilde karışımımızı dökelim.
Gerçekleşen reaksiyonla birlikte büyük oranda yağ moleküllerinden oluşan hücre ve çekirdek zarları parçalanır.
Çekirdek içerisindeki DNA’ya ulaşabilmek için deterjan kullandık. Peki, deterjan bu işlemi nasıl gerçekleştiriyor?
Kirli, yağlı ellerimizi yıkadığımız sabunları düşünelim. Sabun molekülleri ne yapmaktadır da yağ moleküllerini uzaklaştırmaktadır?
Yağ ve sabun (deterjan) molekülleri suyu seven (hidrofilik) ve sevmeyen (hidrofobik) iki kısımdan oluşmaktadır.
Suya atılan yağ veya sabun molekülleri kendilerini küreler (hidrofilik olan baş kısımları dışarı, hidrofobik olan kuyruk kısımları içe doğru ) oluşturacak şekilde düzenler. Ayrıca bir sabun molekülü yağ molekülüne yaklaştığında benzer yapıda olmalarından yapılarındaki elektrostatik kuvvetler sayesinde birleşebilirler
Yani? Bir hücre zarının, içerisine proteinlerin gömülü olduğu iki katmanlı yağ moleküllerinden oluştuğunu biliyoruz.
Bir deterjan molekülü yapısı gereği bir hücre zarına yaklaştığında zardaki yağ ve protein moleküllerini yakalar ve onlarla birleşir. Bu birleşme de zarın parçalanmasına neden olur.
Zarların parçalanmasıyla beraber artık hücre ve çekirdeğinin içi dağılmış, çorba halini almış ve DNA’mız her türlü tehlikeye açık bir hâle gelmiştir.
DNA’mız bu aşamada tam olarak çıplak değildir. Çünkü hâlâ kendisini paketleyen proteinlerle sarılıdır.
Aşama–3: Bu aşamada hücresel çorbamızda bulunan proteinleri ve DNA’yı koruyan, saran proteinleri parçalamak için tüp(ler)deki karışımımıza proteinleri parçalayıcı enzim ekleyeceğiz. Laboratuarlarda kullanılan özel enzimleri kullanamayacağımız için işimizi görmesi için enzim içerikli ananas suyu veya lens silme çözeltilerini kullanabiliriz.
Birkaç damla enzim koyduktan sonra yumuşak bir şekilde tüpümüzü karıştırıyoruz. Yavaş bir şekilde karıştırmaya özen göstermeliyiz. Aksi takdirde DNA’mızı kırabiliriz.
Aşama–4: Enzimimizi de tüpümüze ekledikten sonra %70’lik etil alkolden (70 ml saf etil alkolün 100 ml’ye saf suyla tamamlanması ile de elde edilebilir.) tüpümüze tüp içerisindeki hacim kadar dökelim. Alkol yoğunluk olarak daha hafif olduğundan hücresel çorbamızın üzerinde bir katman oluşturacaktır.
Bu aşamada hücresel çorbada bulunan DNA molekülleri yukarıya, alkol tabakasına yükselecek; protein ve yağ molekülleri ise dibe doğru, sulu kısma doğru hareket edecektir.
Veee.. DNA’nın üst katmanda beyaz bir renkte kümeleşmeye başladığını göreceksiniz. Bu kümeleşmenin nedeni DNA moleküllerinin alkolde çözünmemesidir. Çözünüyor olsaydı homojen olarak alkolün içinde dağılacak ve görülemeyecekti.
Ve işte DNA’mız…
Yararlanılan Kaynak: How to Extract DNA from Anything Living, The University of Utah, Genetic Science Learning Center, 2007, http://gslc.genetics.utah.edu/units/activities/extraction/
Yazı içerik ve bilimsel olarak bizi aşsa da; genel bilgi aktarımı açısından teşekkür ederiz…
DNA ‘tamamda ”Cahilliğimize verin” ne işe yarıyor?…
Kader çizgisi olarak nasıl bir görev üstlenmiş?…
Anladığım kadar” tüm” yazılımın en ufak unsuru…
Yazan DNA ları ayrı ayrı yazmış ve bütünde birleştirip mükemmeli oluşturmuş diyebilir miyiz.?
Allah ‘ C.C o kadar büyük İLİM ‘ler sahibi ki; ezelde bunları toplu programlamış …Bizde; Tümden /Tek ‘e doğru buluştan elde edilen bilgi ile Yaratanın bilgisine hayran olmayı fark etmişiz…
Ayrıca biraz derin düşünüyorum acaba ? diyerek…
Aynı tür DNA lar nasıl oluyor da bazısı gözü ,bazısı,kıl’ı bazısı tırnağı,eti,kemiği oluşturuyor…
DNA içerisinde yer alan daha küçük hücreler mi var ve bu hücreler çeşit bakımından yüzlerce işlevi ayrı ayrı görebilir mi?
Özür dilerim bilmeden aşırı saçmalamış olabilirim?
Başarılarınız daim olsun…
DNA, bir canlının nesilden nesile aktarılabilen özelliklerinin moleküler düzeyde kaydedildiği büyük molekülün adıdır. Kaderin bir kısmını içerir diyebiliriz :). Çünkü çevre şartları da insanı yönlendirir.
DNA molekülleri tüm hücrelerin içerisinde bulunur. Tek bir yumurta hücresi bölündükçe uzuuun DNA molekülünün üzerindeki farklı bölgelerin aktive olmasıyla içerisinde bulunduğu hücrenin de tipini değiştirir (göz, kıl, tırnak hücresi, sperm hücresi vs.)
Evet, bazıları -editlendi, Sonsuzluk Kulesi- ama bence çok basit ve güzel bir şekilde anlatılmış. Anlatanın eline ve aklına sağlık,çok zor gibi görünen bir konuyu oldukça zevkli hale getirmişsiniz. EMEĞİ GEÇEN HERKESE ÇOK TEŞEKKÜRLER,HAYATTA BAŞARILAR :) ;)) Süper bilgiler var burada, bunları yapmak, yazmak ve paylaşmak yürek ister, o da sizde var zaten.
Acaba?
Allah C.C. ‘u temiz nesil yetiştirmek için özel şifreler mi oluşturmuş.?
Acaba ?
Şifreleri temiz nesil birbirine karışmasın diye, sigorta olarak mı yaratmış?…
Öz’lü maddeler ,Özün Özü İNSAN ‘ı oluşturuyorsa …
Özün özü olan DNA ‘lar Allah C.C. nun yaratım emrinin en önemli ve devamlı aktarım unsuru mu ?
Gelelim en önemli varsayımlı soruya :
Allah C.C. ;Adem A.S. ı yarattığı DNA dan ,Ayrı bir DNA dizisi ile mi yarattı HZ.Havva Validemizi ki ; Hz.Havva validemizin yaratılışı sır içinde sırdır…
Allah C.C. Adem A.S. neslinin devamı için özel bir şifre ile programlayarak devamlı ikiz çocuklar doğmasını nasip etti ve bunların bir erkek bir kız çocuk olmasını diledi ve oldu…
Bu olan çocuklar ayrı DNA ile doğup diğer batındaki doğan ayrı cins ile evlendirildi ve aynı batın yasaklandı…
Şit A.S. tek doğarak o da ayrı bir DNA olarak mı yaratıldı… ?
Haydi daha ileri gidelim…
Adem A.S. ‘da olan DNA ‘lar sayı olarak fazla miktarlı olup ta; Allah C.C.Havva Validemizi şife tamamlama unsuru olarak yaratıp nesilleri garanti altına aldırıp süzgeçlerden denetimle mi geçirildi?…
Gelelim en biyük soruya Allah C.C. nun AŞK ‘ı köpürüp ”AYNA ‘sında” Özü oluşturup maddeyi yaratılmasına sebep oldu…Tekrar Allah C.C Aşkı Özde coşup Özün Özü ile İNSAN’ı yarattı sonra ÖZün Özünün Özünü oluşturup Muhammed Mustafa A.S. ın ruhunu ,nurunu yarattı ve bu ruhun temiz kalması için özel şifre ve süzgeçlerle muhafaza edip en temiz DNA veya özün özünün özü neslinden Abdullah babamızdan Amine annemize aktarıldı…
Buyurun siz araştırın veya beni aydınlatın …
Bende ;Ben olmadan ,Bensiz bilgi aktarımına yardımcı olayım, İnşallah ………
Selamlar…
Allah C.C. buyurmuşlar dı ki ; Hz . ve Muhammed Mustafa A.S. aktarmışlar dı ki ;(…Senin Nurunu Sana kadar temiz muhafaza ettik ve temiz İnsanlar ”Zürriyet” ‘ten sana kadar getirilip tertemiz verildi ”teslim edildi”…”Temiz sülup ”)
ve ”Ben temiz bir sulüp vasıtası ile tertemiz yaratıldım…”
Selamlar…
Merhabalar , ben bilimi internetten , televizyondan belgesellerden ve yazdıklarınızdan takip ediyorum. Çünkü lisede öğrendiğimiz bilgilerle varoluşu anlamak zor . Üniversite eğitimi mesleki…. Takip ettiğim sitelerden öğreniyorum gelişmeleri. Sitenizi de öyle buldum zaten. Sizin bazı cümlelerinizi okurken anlamakta da bazen cidden zorlanıyorum ancak diyorumki beynime ; şimdi anlamadım ama anlamaya açığım… Umarım anlamadığım noktaları anlayabilirim vakti gelince nasibim varsa . Kapasite meselesi ; ))) İlminize ; ilminizi paylaşmanıza , ilme susayan gönüllere su serpmenize teşekkürler. Bilimi bu kadar güzel ayetlerle anlatmışsınız. Bizde sizden nasipleniyoruz ; )))
Değerli Hatice hanım, anlaşılmaz gelen cümleleri paylaşırsanız detaylandırmaya çalışabilirim. Zaten bu siteyi kurma amacım da okur-düşünürler ile interaktif bir şekilde anlaşılmaz noktaları, konuları daha da açmak, ezberleri sorgulamak, bozmak. Lütfen katılımcı-paylaşımcı olmaktan, sorgulamaktan, soru sormaktan geri almayın :). Bir kişinin baş köşede anlatımcı olduğu, diğer herkesin el pençe kafa sallayıp sadece dinlediği eski tip anlayışlar yıkılsın :).
Rabbim ilim tanklarımızı hayrette/hayranlıkta/haşyette bırakacak şekilde doldursun… ;)
Benim düşüncem sudur ki,dua ve ibadetler ile insan kendini yeniden yaratıyor.Bu yaratılış sisteminin değişmemesinden dolayı ve rabbimizden, derunumuzdan gelmesi dolayısı ile genler aracılığı ile oluşmaktadır.Ölmeden evvel ölmek tabiri (bilinç ölümü), ve yeni bir bilincin doğması ile beraber bu bilincin vücuda emirleri ile gelen yeni kalıtımsal dizilişler….Bazen söyle düşünüyorum. Kafamızın üzerinde elektrik süpürgesi olsa ve görebileceğimiz her şeyi bu süpürge ile beynimize çeksek ne olur.Allah var demek bile bence günah. Çünkü bir şeye varlığını vermek sizin varlığınız ile mümkündür.Bu sebepten şehadet aleminde şehadet eden O (hu) olmalıdır her zaman… Bilmem yazdıklarım ne kadar doğrudur. Sevgilerimle…
bence bu bezelye dnasını çıkarmak çok iyi bir fikir ama muz ve çilektede aynı dna çıkarma yöntemi ile dna çıkıyor :D ( haberinizolsun istedim )
Dna.kadere, biyolojik yolla hikmetin karışımıdır. Hikmet idrakla varılan dır.
Bismillah
fitratlar bozulmussa hikmet virus kapar
Evde etil alkol yerine ne kullanabiliriz peki
gözle görülemeyen hücrenin içindeki dna nasıl görünür olabiliyor?
Çok ama çok teşekkürler bunun sayesinde ödevim harika oldu.
Polis trafik kazasında ölen birinin cesedini teşhis etmek için DNA testi yaptığında hayretler içinde kalır
Yerde yatan ceset bir kadına aitti, ancak DNA’sı onun bir erkeğe ait olduğunu ortaya koyuyordu.
2004 yılında Alaska’nın Anchorage şehrinde bir kadın cinsel saldırıya uğramıştı.
Kadının üzerinde bulunan spermin DNA analizinden saldırganın kimliği hemen belirlenmişti.
Ama ortada çok ilginç bir durum vardı. Spermdeki DNA’nın ait olduğu kişi olay sırasında cezaevindeydi ve hiç çıkmamıştı.
İstanbul’daki işadamının spermi kendine aitti ama DNA’sı kendine ait değildi.
Alaska’daki mahkûma gelince evet spermdeki DNA onundu ama sperm onun değildi.
Trafik kazasında ölen kadının DNA’sı ise bir erkeğe aitti.
ilik nakli ile gelen DNA, önce kana, oradan da bütün vücuduna yayılıp, mevcut DNA sistemini istila ederek bütün gen haritasını tamamen değiştirebilir…
bu köşe yazısın da sorulan soruları bende size sormak isterim..
DNA nakiller sonucunda gen haritasını değiştirebilirmi,?
DNA değişince kişinin karakteri de değişiyor mu
Bu tür durumlarda insanın beyni ve karakteri değişmi?
Donörün DNA’ları girdiği bedenin her tarafını fethedebiliyor mu ? bu soruya yazıda sadece ”Göğüs ve baş kılları ” feth edelemiyor diye cevap verilmiş..
nakil sonucu DNA- GEN HARİTASI VE DÜŞÜNSEL DÜNYAMIZ etkileşimi nasıl olur ?
Merhaba Canan, tüm soruların cevabı “hayır” :). Yani tüm genomun istila ile değişmesi gibi bir şey söz konusu değil. Zaten bu tip nakillerde nakledilen DNA da değil, hücreler. Gazete köşelerindeki bilimsel içeriğe hiç bir zaman inanmayın lütfen, içerik doğru olsa bile : ).