Kategori arşivi: Notlar

Sonsuzluk Kulesi Blogunda zaman içerisinde derlenip toparlanarak yazıya dönüşecek olan Tefekkür notları..

Arzuların düşme basamakları

“Kişideki saflaşma, farkındalık sahibi olma isteğinin “de” kalkması ölçüsünde kişi daha derinden saflaşacak/farkındalık kazanacaktır.”

İnsanın içsel yolculuk piramidinin üst katlarına doğru çıktıkça kendinde karşılaşacağı bir yaşam şeklinin tespiti ve ifadelendirilmesi bu.. Bir teklif değil.. Yani, “isteklerini yok et” anlamına gelmiyor. Doğal süreci içerisinde otomatikman zihinden ortaya çıkacak bir hal! Arzuların düşme basamakları yazısına devam et

Ay yarıldı – Gerçek ortaya çıktı

“Saat yaklaştı ve ay yarıldı.” Kamer Sûresi 1. âyet. Rasulullah’ın doğumundan önce yaşamış Cahiliyye dönemi şairlerinden İmruü’l-Kays (497-545) da bir şiirinde diyor ki..

Saat yaklaştı ve ay yarıldı. Ve ortaya bir ceylan çıktı, yüreğimi aldı ve sonra kaçtı. Bembeyaz, kaliteli, uykulu gözleri, festival zamanı önümden geçti. Süslenip sanki beni vurdu ve bakışları da işe koyulup, birer ok gibi beni kesip geçti. ….” şeklinde devam ediyor. Ay yarıldı – Gerçek ortaya çıktı yazısına devam et

Kesin bilgi ile cehennemi görürsünüz!

‘Azāb, Arapça’da “azube” kökünden nefse yoğun tatlı/lezzetli gelen (Furkan-53) demektir, sürecin “başlangıcı” itibariyle. “sonuç” itibariyle ise, nefsin aşırılaştırılmış lezzeti, dünya=iğreti yaşam tarzı ile tatmini (10:7) ahiret sürecinde zıttını yarattığından, kişinin tadının kaçması, yaşayacağı sıkıntılardır/Allah’ın ateşi anlamınadır.

İnsanların çoğunluğu, ahirete, yani elleriyle yaptıklarının, sonuçlarını yaşatacağı periyodik sürece -lafzen inansa da- güvenmediğinden, kendine ve topluma hukuksuzluk, şirk ve zulümde bulunabiliyorlar. Kesin bilgi ile cehennemi görürsünüz! yazısına devam et

Şeytan’dan Allah’a sığınmak!

İşte biz, böylece her nebiye, İNS (bilinen-görünen) ve CİN (bilinmeyen-görünmeyen) şeytanlarını düşman ettik; bu şeytanların kimisi kimisine SÜSLÜ SÖZ vahyederek/fısıldayarak onları aldatır (6:112).

İblis dedi ki: Öyle ise beni azdırmana karşılık, ben de kesinlikle onları saptırmak için senin DOSDOĞRU YOLunun/sırati mustakim üstüne oturacağım. “Sonra onlara önlerinden, arkalarından, SAĞlarından ve sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükreden (kimse)ler bulamayacaksın.” (7:16,17).

İNSAN ŞEYTAN – DOSDOĞRU YOL – SÜSLÜ SÖZ – SAĞ

Kuran okuyacağın zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın (16:98).

Allah’a sığınmak;
başka yerde değil, Allah’ın dosdoğru yolu üzerinde oturmuş, 
karşımıza her an çıkabilecek şeytan insanların,
kim olursa olsun..
özelikle de SAĞdan (ilim, din, tasavvuf, mistisizm, ahlak konularında) gelen süslü sözlerine karşı, 
söylenen sözü Kur’an/Hak kriterine vurduktan sonra,
o görüşü kabul veya red etmektir.

Arkadaş, öteden beriden, hazretlerinden değil; senin Kur’andan delilin ne? diyebilmek…

***
Allah diyor ki, şeytandan Allah’a sığının!
Biz de diyor hatta defalarca çekiyoruz ki, “şeytandan Allah’a sığınırım, şeytandan Allah’a sığınırım, şeytandan Allah’a sığınırım… ” !??? 
Bu da zamanında şeytanın, şeytandan Allah’a sığınmayarak aldattığı insanımıza SAĞdan fısıldadığı süslü bir söz işte!

Allah, zekatı verin dediğinde; “zekatı veririm, zekatı veririm, zekatı veririm…” mi diyoruz/çekiyoruz?