İşte biz, böylece her nebiye, İNS (bilinen-görünen) ve CİN (bilinmeyen-görünmeyen) şeytanlarını düşman ettik; bu şeytanların kimisi kimisine SÜSLÜ SÖZ vahyederek/fısıldayarak onları aldatır (6:112).
İblis dedi ki: Öyle ise beni azdırmana karşılık, ben de kesinlikle onları saptırmak için senin DOSDOĞRU YOLunun/sırati mustakim üstüne oturacağım. “Sonra onlara önlerinden, arkalarından, SAĞlarından ve sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükreden (kimse)ler bulamayacaksın.” (7:16,17).
İNSAN ŞEYTAN – DOSDOĞRU YOL – SÜSLÜ SÖZ – SAĞ
Kuran okuyacağın zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın (16:98).
Allah’a sığınmak;
başka yerde değil, Allah’ın dosdoğru yolu üzerinde oturmuş,
karşımıza her an çıkabilecek şeytan insanların,
kim olursa olsun..
özelikle de SAĞdan (ilim, din, tasavvuf, mistisizm, ahlak konularında) gelen süslü sözlerine karşı,
söylenen sözü Kur’an/Hak kriterine vurduktan sonra,
o görüşü kabul veya red etmektir.
Arkadaş, öteden beriden, hazretlerinden değil; senin Kur’andan delilin ne? diyebilmek…
***
Allah diyor ki, şeytandan Allah’a sığının!
Biz de diyor hatta defalarca çekiyoruz ki, “şeytandan Allah’a sığınırım, şeytandan Allah’a sığınırım, şeytandan Allah’a sığınırım… ” !???
Bu da zamanında şeytanın, şeytandan Allah’a sığınmayarak aldattığı insanımıza SAĞdan fısıldadığı süslü bir söz işte!
Allah, zekatı verin dediğinde; “zekatı veririm, zekatı veririm, zekatı veririm…” mi diyoruz/çekiyoruz?