Kategoriler : Başvuru, Bilim, Bilim & Din-Tasavvuf, Bireysel Gelişim, Kuran Sembolizmi, Kurandaki Din, Notlar, Tasavvuf, Video
- Cevap Arayan Sualler!
- AYNA’daki YANSIMA
- Kalbe darbe: Allah ile aldatmak!
- Berzah alemin
- Bilinç & Beyin ilişkisi üzerine..
- Kuran’da Savaş ayetleri
- Peygamber Kıssaları: Masal mı, Tarih mi?
- Riyazet: Dengeli Yaşam – 7
- Kuran’ın dili: Arapça mı?
- Kuran’da Hırsızlığın cezası
- Riyazet: Dengeli Yaşam -6
- Riyazet: Dengeli Yaşam -5
- Riyazet: Dengeli Yaşam -4
- Riyazet: Dengeli Yaşam -3
- Riyazet: Dengeli Yaşam -2
- Riyazet: Dengeli Yaşam
- Sahih Hadisler Gerçek midir?
- Allah’ın Beşer ile konuşması
- Kuran’da Oruç
- Rabbim, ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster!
- Kitap önerileri
- Allah yolunda öldürülenler
- Kadir Gecesi, Özgürleşme süreci!
- Muhkem ve Müteşabih ayetler
- İman & İnanç ayrımı
- SÛR’a Üfürüldü!..
- Astroloji: İçimizdeki Gökyüzü
- Plasebo Aydınlıkta kaybolmadan..
- Göğü Dinleyen Cinler
- Afaki Tefekkür
- Tefekkür
- SubhanAllah
- Evrenin sembol diliyle Habil ve Kabil
- Yanlış Yönde Mistik Sıçramalar
- Kuran’da “Çok eşlilik” ve “Cariye” Kavramı
- Fikre Düşenler
- Fikre Takılanlar
- Beyindeki dedi ‘kodu’
- Dinde Dilsel Takıntılar
- Güneş Cehennem mi?
- Bir AŞK hikâyesi..
- NOKTA’daki Nükte!..
- Süleyman’ın Cinleri
- Gizil Arayış
- Bazı Gerçekler Niçin Saklanır?
- Holografik Yansıma
- “The Evolution concept” in Turkish-Islamic people
- Cinler | Bilinçaltındaki “saklı kişilikler”
- TEK’im. TEK!..
- Kuran’ın Şifresi
- “Ben”de Saklı..
- Korkmadan Sorgulamak
- İslam Medeniyetinde “Evrim Düşüncesi”
- Uzay-Zaman ve Zihin Bilmecesi
- Yol Göster Bilmeceme!
- Rab & Rabb-ül âlemîn
- Bilinç & Şuûr ayrımı
- Evrensel Şuûr ve Kader
- Toplu Bilinçaltı Ve Kader
- Hakikat | Kavramların yokluğu
- Her Ne Ararsan Kendinde Ara
- Neden “Evrimsel Yaratılış”?
- Âdem hikâyesinden Âdemî Şuûr Metaforuna
- Ezelî Sistemdeki “KENDİliğinden” mekanizması
- “Mürid” ve “Tarikat Üyesi” farkı
- Evliya, Allãh’ın “Velisi oldukları”
- Hissettiren Zikir
- Beyin ve Zikir
- Evrim Teorisi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
- İnsan’ın Evrimi
- DNA Baz Dizilişinin okunması
- Kendi DNA’nı Kendin çıkar
- RUH ve Zihin
- Gizli Hazine || Âlem’in Belirişi
ALLAH İLMİ ;öyle bir ilimdir ki ,bu ilim ırmağından ”Derya’dan”,bir yudum su içen kendini tüm ilimlerin suyunu içmiş zanneder.
İçtiği sadece bir damla su’dur…
Allah İlmi’nin bir damla suyunu içen bu su damlasının çoğalmasını ,artmasını ister…
O da benlikten çıkmak ile olur…
Allah ilminden habersiz olan bazı kişiler de içemediği İLİM damlasından habersiz, ben Allah İlminin derya’ ısıyım der çırpınır durur…
”O İLİM damlasını” ;gönlünde Muhammed Mustafa A.S. ın sevdası olan, Allah sevgisine susamış,Allah C.C.nun sevgisine mahzar olmuş İNSAN kavuşur…
Allah C.C. dilediğine, bu İLİM suyundan ,dilediği kadar içirir…
Layık olmaz ise tabii ki onu; o sudan mahrum eder…
”İlim çeşmesinden akan suyu keser…”
Demekle olmaz,oradan, buradan okumak, ezberlemek,sanmak( vs). ile olmaz…
Bu Özde yaşanır,yaşatılır..
Nasibi olan ALLAH C.C. İzni olursa kana kana bu IRMAK’tan içer….
Selamlar…
Not :Neden? ”Pehlivanım benim” bu siteyi seçti?
Düşüncelerinizi ÖZgürce Paylaşabileceği için…
Araştırmacı ,hakikat sevdalısı olduğunu hissettiği için…
Samimi bulduğu,Öz’ün arandığını bildiği için…
İlmin ışığını hissettiği için…
Yanlış ifadenin ,derhal eleştireceğini bildiği için…
Nasibi olana akış olması, gençlerin araştırma ve doğru peşinde koşmaları,yanlışı fark etmeleri için…
Sevgideğer Pehlivan :),
İşlerimin yoğunluğundan değerli paylaşımlarınıza eşlik edemiyorum, kusura bakmazsınız :). Selam ve Sevgilerimle..
aha burda gül bahçesi oluşuyor.
Hoş geldin bu güzel siteye..
hoşbulduk allah cümlemize başarı ve muafffafakiyet eylesib.
İnşallah…
Sıratül Müstakim yolundan ayrılmayız…
PB’in 16 Ekim 2011, 11:37 yazısına atfen;
o kadar serseri dolu dünya onlar korkmuyorlarda, secde-i Rahman’a başını koyan niçin korksun? hiç korkmayın!!! Cenab-ı Allah cümlemizi mağfiret edecektir…Rasulullah-u Sallallah-u Aleyhi ve Sellem’in elini bize zorla öptürecektir!!! İnşaallah-u Rahman! (Münir Derman)
işler güçler hayat mücadelesi yüzünden sevgi’yi açığa çıkarıp bunu yaşayamıyorum buna üzülüyorum.
KORAY’a teşekkür ediyorum…
O yazı kızım sana söylüyorum ”sen anla” cinsindendir…
Dr.Münir DERMAN ” Allah C.C. nun Rahmet ve Selamı üzerine olsun” Mutlaka doğru buyurmaktadır…
Bizim korkumuz İLMİ talep edipte bundan çıkar sağlamamız üzerinedir…
Bu notlar İLMİ talep eden ;sakın çıkar umma, yolumuz Allah C.C. na ulaşma yolu, ona KUL olmaktan başka bir şey dileme…
Bak korkulacak ne haller var…
İÇİNDİR …
Yoksa biz Allah C.C. nun aşkına zaten talip olmuşuz…
Allah C.C. bize zaten aşk elini ”Sağ eli ki Allah C.C nun iki eli vardır ikisi de Sağ eldir.”.” uzatmıştır…
Hamd olsun…
KORAY…
Ne mutlu ki Allah C.C. nun sevgisine talipsiz…
Biz halen ders alıp talep-kar olamıyoruz…
Zor şartlar inşallah sevginizin artmasına aşk ‘ınızın artmasına vesile olur…
ne güzel insanlarsınız…
kulun biri demişki: “ya ilahi seni ne kadar çok istediğimi bir bilsen…”
cevap gelmiş hemen: “benim seni ne kadar istediğimi sen bilsen…”
Arkadaşlar biliyoruz ki AN’ın sahibi Allah C.C. dur…
An içinde ;bize göre 24 saatin ”Saatlerin” öncesi ve sonrası, hatta en öncesi ve en sonrası da var…
Sabah ve Akşam vakitlerinin önemi derken fazla bir ayrıntı aramayın…
”Kur’an-ı Kerimde buyrulduğu şekilde kabul en uygunu olur ”
Akşam vakti Gün mührü vaktidir…İstirahat ve Gece tevekkülü açısından önemlidir…
Akşam veya Gece namazları”Yapılırsa ”uygun olur ,ancak Ailenizi de ihmal etmemeniz gereklidir…”,Tespih’i,Tevekkülü ,Zikri yapmanız; AKLIN ilerisinde gidebilmeyi , açılımı sağlar…
Hatta nasip olursa Allah C.C. na ulaşımı sağlayabilirsiniz…”Dilerse” ,”Severse” , ”İsterse” ,”Layık görürse” , ”Layık olursak”…
Kontrol Allah C.C. ‘dadır dolayısı ile aşırı hırs ve ümitsizlikten sakınmak ve sabırla ”yaşam boyu” devam ,kişisel öz eleştiri ve af ile hamd’ı içermesi uygun olur…
Sabah vakti ise; yeni güne ve yeni bir sayfaya başlama noktasıdır gece mühürü açılır…Fırsat bilip, istifade etmede fayda vardır…
Sabah namazı ,Dua,Af arzı,Hamd ve Şükürle ifa faydalı olur…
Eğer nasip oldu ve Gece Allah C.C ‘na ulaşım sağlandı ise zaten aşk dolu olduğunuz dan; mutluluğunuzun daimi olması isteği ile Hamd ve şükrü arttırmak …Ayrıca vazifenize gitmeye hazırlanmanız uygun olur…
KORAY düşüncelerinde mutlaka haklısın …
Kul’um beni ansa Bende ona hemen cevap veririm buyuruyor…Allah C.C….
Bir adım gelse iki adım gelirler…
O’nu talep edersen oda seni talep eder…
Seversen…Çok Sever…
Ancak şunu bil ki Allah C.C. ‘nun Hakikat Yakin İLMİ vasıl olmasından başka …Sunulanları sadece bir defa yaşayabilirsin seni teşvik için lütfüdür…Yaşa ve geç sevgini sonsuzlaştır ,arttır…Yaşatır ise yaşa mutlu ol, Şükür ve Hamd et geç…Sakın takılıp oyalanma …
Ta ki Hakikat Yakin İLMİ nasip oluncaya kadar o başka O zaman ne mutlu sana yolun açık olsun…
kim işi daha iyi anlamışsa yüzü daha sarıdır oğlum…(Münir Derman)
Koray…
Bir kere yaşanabilecek mutluluklardan örnek vereyim ki net anlaşılsın…
Malumunuz üzere Ay Muhammed Mustafa A.S. ‘ın işaret parmağının hareketi ile iki parçaya bölünmüştür…
Allah C.C. Kul’um bu anı görsün ister…
İsterse… O anı o Kul’a yaşatıp Ay’ı iki parçaya ayrılmış olarak gösterir…Hemde rüya olarak değil canlı canlı bizatihi gösterir …Bu gösterim yirmi ,otuz dakika sürebilir…Bir an …O an geçince Kul… Muhammed Mustafa A.S. ın mucizesini keşfedip görme mutluluğunu yaşar…
Bu olayı Allah C.C. Kul’a bir defa nasip eder aynı nasibi ikinci defa tekrar etmez ”Dilerse müstesna olur…”
Aynı Kul’a Allah C.C. dilerse başka mutluluk ‘larıda nasip eder…
Anlatabildim mi acaba?
Sarılık”SARIDIR” demek :Utanma ,Ar vs demektir… hata ve eksikliktendir demektir…Üşenme edep dışı hareketten demektir …Bilip te bilmemiş gibi davranmaktan dır…
Yoksa yanlış anlamak ,bilmemek,bilememek değil…
Sorup öğrenmemek …Öğrenip unutmak olmaz…
Anlaşılmayan sorulmalı…Hata varsa ikaz edilmeli…
Kur’an-ı Kerime uymayan her şey mutlaka ikaz edilmeli ve hatanı düzelt denilmelidir…
Bu işin ayıbı kayıp ı yoktur…
Aslında Halk içinde ,Halkla beraber iken …”Halk’a rağmen HAK ile olabilmektir…
İÇ dünyanın Dış dünya yaşamı sürdürmesine rağmen HAKKA ulaşmasıdır…
Diğer bir örnekte İLMİ Hak olanın ortaya çıkmasıdır…
Muhammed Mustafa A.S. ‘a Allah C.C. ‘nun Kur’an-ı Kerimi nasip etmesidir…Bu Rüya,Hayal,Varda yok olma vs… değil İLMEN Allah C.C. ‘nun nasip etmesi İLMİ aktarması ve Muhammed Mustafa A.S. ‘a sonsuz İLMİN verilmesidir…ALAK Suresi ni okur anlarsanız bunu daha iyi anlarsınız…
Gerçek ilim Yaşarken Allah C.C. nun ister halk içinde ister yalnız İLMEN sizi kabul etmesidir…
Size Yakin olmasıdır…Size kendisini fark ettirmesi ,öğretmesi…Mürşidiniz olmasıdır…
Bunu bilen anlar veya herkes kendi ilmin ce… ,Allah C.c. nun nasip ettiği kadar anlar…
Diğer düşünceler düşünülür ama yetersiz kalır…Sonuca ulaşamaz…Oyalanıp kalır…
Acizane coşup açıldık….Selamlar…
Kur’an-ı Kerim Öğretisi sormadan direk okuma ve İDRAK ,ANLAMA… vs. …ile öğrenilmesi gereken her şeyin, Allah C.C. dan direkt öğrenimdir…Aracısız olup yalnız bilene anlayana ,anlatana göre değişir…
En doğrusunu Allah C.C. ve Muhammed Mustafa A.S. bilir…
Hikmet ‘ise Allah C.C. ‘nun direkt hikmeti ile öğretmesidir…
Doğrusunu Allah C.C. bilir…
Dilediği şekilde ister kendi buyuruyor…İsterse söylettiriyor……
Diğer bir öğretim yöntemi de İLİM olup…Kendileri bizzat Mürşid olup buyurur…
Bunun dışında olanlara…”İLİMLER” bizim bilgimiz yetersiz kalır…
Selamlar…
Not: Çok konuştum artık gerekli olduğunda yı uygulayacağım…Başınızı ağrıttım kusuruma bakmayın…
sevgili PB…başımızı ağrıtmadın ağrıtmıyorsun ama çok dolusun :) aslında kitap yazarak bunu değerlendirebilirsin…ama yine de ağrıttığını düşünüyorsan Allah de ötesini bırak…
Biz Konuş Allah C.C. hakkında Konuş…
Söyle Allah C.C. hakkında söyle….
Durumundayız…
Teşekkürler ediyorum…
Selamlar.
Sen bu dünya da bir nota olduğunu idrak ettiğin an Varoluşun eşsiz müziğini işitebileceksin işte o büyülü tını Tanrı’nın Sesidir.
UĞUR KOŞAR
aktı güzümün yaşı ,eridi dagların taşı, evvel allah, allah, allah, allah, eyvelallah.
insanın her hali, hazırda imtihan içindedir hayat sanki bir kör ebecik tökkezlemesi içten bile deyildir. allah cümle darda, ve zorda, ihtiyaçta olanın yardımcısı olsun.
Tını sesi ;Tanrı sesi değildir…
Bilmediğimiz konuda yanlış ifade uygun olmaz …
Allah C.C. nun Yaratma emrinin neticesinde ortaya çıkan ”Yaratım başladığı anda ortaya çıkan ” bir sestir…
Açıklaması daha doğru bir ifadedir…
cihan ses ile kurulur, ses ile güdülür, ses ile yok edilir.
illa ente sübhane la muvcuda illa hu ya hu
Arkadaşlar …
Allah C.C. ‘nun İLMİ’ne talip olmak veya O ‘nun sevgisini kazanmak öyle bir yol ki çok dikkatli olmak lazım…
Bu yol; Allah C.C.’nun… Peygamber A.S. ‘ların , ve Allah C.C. tarafından bize lütfedilen Sahife ve kitaplarının yoludur…
Sakın ola ;bu sırada taviz vermeyiniz eğer İNSAN yani ADEM yani ADEM A.S ve Peygamber A.S. Efendilerimizi görmezden gelir ve ya fark etmez iseniz Şeytan Lain ‘ in tuzağına düşersiniz…
İhlas yolundan da çıktığınız için bu yolda kaybolur ve Allah esirgesin Şeytan Lain ‘in yandaşı olursunuz…
Sakın onun bilgisini sınamayın boğulur ve işin içinden çıkamaz saptırmışlar yoluna tabi olursunuz…
O yol ne imiş diyerek sakın araştırıp kapılmayınız…Sonsuza kadar Cehennem üyesi olursunuz…
İNSAN olmanın Ulviyetini ne olur hatırlayınız…
Allah C.C. nun övgüsüne layık olunuz…
ADEM A.S. ‘a Secde etmekten sakınmak… Cehenneme talep etmek olur…
Acizane önemle hatırlatırım …
Siz Allah C.C. ‘nun Aşk’ına talip olan arkadaşlarıma… bu yolun Hak yolu olduğunu… lütfen yukarıda arz ettiğim yoldan taviz vermemenizi bu yolun size yeteceğini Cennet Kapılarının size sonsuza kadar açık olacağını hatırlatırım…
Allah’ım bizi Şeytan Lain ve yandaşlarından koru…Sana sığınıyorum…
İsrafil A.S. ın Üfüreceği SUR’un sesini veya Diğer Melek ve İnsanların seslerini Mahluklar ”Canlı ,Cansız ” ın seslerini yanlış değerlendirmeyin…
Allah C.C nun sesi altı yönlü olup”Yönü idrakiniz dışı” harf ve kelimeler süzülerek size ulaşır…Arada aracı ağız,kulak veya sebep olmadan size ulaşır …
O ‘ nun sesi size ulaşırsa zaten perdeler size yok olur…
Mutluluk daim ve sonsuz olur…
İDRAK kesin ve Net olur…
Acaba olmaz…
Acizane selamlar…
Arkadaşlar …Çok bilgili olmak çok sorumluluk ister…
Çok bilgide çok olgunluk lazım…
Fazla ve tez bilgi” Allah C.C. nun nasip ettikleri hariç” sizi çok zorda bırakır…
Açık tebligata tabi olursan hataların seni perişan eder…
O yüzden daima öğrenciligi arzu edin …
Tam olğunlaşmak sorumluluk ister…
Hatalarda perişan olursunuz…
Şeytan Lain çok bilgili ve ben layığım dedi…Kibirden SECDE ye gitmedi …Bilgisi zarar verdi…
Allah C.C. na itaatte sabır et..
Hatta çok bilgili ve açık tebligli isen bu vakitsiz bilgi tehlike olur…
Önce Sabır…sonra AŞK…”O” dilerse ne mutlu sana sağlam adım…Sağlam bilgi…
Cennet senin yolun açık olsun…
Niyetin Vede Teslimiyetin; Kazadan Kadere Uzanan Yapılanması Sorunu Yaşamaktayım…Konu Hakkında Bilgilendirme Yazısı Yazabilirmisiniz….Kerem
Bi-iznihi inşaAllah. Taslak olarak da bu konu üzerine bir paylaşımım halihazırda beklemede duruyor. Dilerseniz, meramınızı ayrıntılayarak yazıyı şekillendirebilirsiniz : ).
Hocam selamün aleyküm. Lütfen bana yardım edin.
Size önce şuursal geçmişimden söz edeyim. Daha buluğa ermeden çok çok önceleri, küçük bir çocuk yaratıcısına nasıl dua eder. Şeker, balon, sevdiklerimi koru… Net hatırlıyorum ben allahım beni evliya yap diye dua ederdim.aslıda bu duayı ettirecek kadar sıkı bir dini terbiye içinde yetişmedim. Büyüdük, aklıma yaratılışla ilgili sorular geldi hekes gibi…
Bilgisayar oyunlarını çok severim. Hayal ürünü türlü yaratıklar canavarlar çizilir. Bir gün kafama şu soru takıldı.
Nasıl oluyor da esasen allahın yaratmadığı, yarattıysa bile insan ırkının hiç görmediği yaratıkları hayal edip çizebiliyoruz. Allahın yaratmadığını biz nasıl bilebiliriz. Bu soru kafamı uzun süre meşgul etti. İnkar uçurumlarına geldim. Ama sorularıma cahil beynimle söyle cevap verdim. Bunların tamamı bilgi. Hatta her şey bilgi. Bilgi olmasaydı allah bizi yaratamazdı. O sonsuz bilgiye sahip olduğu için her şeyi mükemmel yaratıyor ve devam ettiriyor. Eğer allah dileseydi bizim hayal ettiklerimizi de yaratırdı. Onun bize verdiği bilgi ile biz görmediklerimizi hayal edebiliyoruz. Hayal ettiklerimizi de sonuçta o yaratmış oluyor. Şeklinde bir düşünce belirdi beynimde ve uçurumdan döndüm. Bu bir. İkincisi üstadım; herkeste olur mu bilmiyorum ama içimden bir his (hatta histen ileri bir inanç adeta ) diyor ki, tarihte yaşanmış iyi kötü ne varsa hepsini seyredecek hepsiyle tanışacaksın, yaşananları dilersen fail olarak yaşayacaksın. Sabret merak ettiğin her şeye tanık olacaksın, mesela resulullahın yaşadığı devri tanık olarak yaşayacaksın, sohbetlerine savaşlarına katılacaksın. Merak ettiklerin sana yaşatılacak. Şizofren miyim bilmiyorum ama ciddi ciddi inanıyorum. İnşallah bu düşünceler sadece bende değildir. Çok korkuyorum.
Hocam bundan iki yıl evvel ahmet hulusi adlı üstadı tanıdım. Bir çokları gibi beni ve putlarımı yerle bir etti. Bilimsel alt yapım söylediklerinin bir çoğunu anlamlandırmaya müsait olduğu için adapte olmak zor olmadı benim için. Ardından da sonsuzluk kulesi ile tanıştım. Okuyup araştırdıkça zilzurna cahil olduğumu fark ettim. Her gün biraz daha cahilleştim. Artık içinden çıkılmaz bir hal aldı. Kendimi pasifliğe düşmüş bir sivrisinek gibi hissediyorum. Hocam okudukça daha cahilleşiyorum. Hilafetimi yaşamadan ölümü tatmaktan çok korkuyorum. Bu beyinle ne yaparım hocam. Hiç hiç hiç hiç… Hiç bir şey bilmiyorum. Bazen pes etmek üzere oluyorum gücüm yetmiyor. Yaşım 32 ama eskisi kadar sağlıklı bir beyne sahip değilim. Aşırı derecede unutkanım. Bir yandan da kendimi potansiyelini yaşayabilme konuşunda şanslı bir kul olarak görüyorum. Bana sizler bildirildi. Hocam ne olur bir yol, bir yön gösterin. Boğulacağım.
yazdıkların benim yaşantıma ne kadar çok benziyor kardeş…her ilimde cahil olmak ne kadar tamamlayıcı bir söz…eksik olmasın Sonsuzluk Kulesiin sözleri su serpici gönüle..teşekkürler
Selam/Huzur/Esenlik/Dinginlik sizin de kalbinize doğsun (inşaAllãh).
1- Allãh’ın yaratması, o yaratılanın illa ki madde aleminde de var olması anlamına gelmemekte.
Allãh -varlığımızı kendisinden aldığımız varlığımız- ile zaten o düşünsel varlığı o anda yaratmakta. Fiillerimizden başka düşüncelerimizi de o an yaratan Allãh’tır.
Düşünce hızı, ışık hızı ötesinde çalışır ve zaman oku ters yönde (gelecekten>geçmişe) hareket eder. Yani aklımıza gelen şey hâlihazırda Allãh tarafından yaratılmış ve o anda beynimize düşmüştür. Bizde de bunu ben düşündüm hissi uyanmakta :).
2- Tarihte yaşamış tüm insanların yaşadığı deneyimleri zaten o kişiler olarak yaşadı, varlığından başka bağımsız varlık olmayan/TEK olan ÖZÜN : ) ve şu anda da K. K. ismi altında, 21. yüzyılda şu anki hologramı/algılamayı gerçekleştirmekte o Öz.
3- Kişinin kendisini cahil hissetmesi, hiçliğini de hissettirebiliyor ve huzura yöneltiyorsa, korkulacak bir durum değil. Evrende sonsuz bilgi kayıtlı ve bu bilgiyi kuşatması mümkün değil, hangi seviyede olursa olsun. Kur’ãn’da (Kamil) İNSAN için CAHİL’dir ifadesi geçmekte.
Ama egosal, yani başkalarıyla kıyas yaparak hissedilen bir cehalet duygusu insanı daraltacaktır.
Her şeyden önce insanın kendini her hâliyle kabul etmesi, zihnini serbest/rahat bırakması gerekir.
Hilafet, bu serbestlik ile, kendini o hâl ile kabul etmekle, benim programımım da bu şekilde imiş, böyle yaratılmışım düşüncesi ile rahatça açığa çıkar.
Çok okuyan, bilen, konuşan değil; en derin dinginlikte/sakinlikte/iddiasızlıkta olan hilafetine yaklaşır!
Bu, içerisinde ruhsal gelişim için gerekli aktif eylemleri de barındırın teslimiyet, her yeni versiyonumuzda/tekâmülümüzde/düşüşümüzde akıldan çıkarılmamalı.
Unutkanlık, yorgunluk, bitkinlik vs. de zihninizin dağınık olmasından, korku/endişe dolu oluşundan kaynaklanıyor.
Selam ve sevgiler.
bilgi içinde kendini kaybetmek ve bir daha bulamamak…evet olan bu bende de..
“Zaman oku ters yönde (gelecekten>geçmişe) hareket eder”.. Bu pek çok şeyi açıklıyor :)
“Olan olmuştur. Olacak olan da olmuştur.”
Zohar’da şöyle yazar;
“Tüm ruhlar ve tüm dünyalar, O’nun planladığı tüm sükunetle son formları olan son ıslahta hemen yaratıldı. Şöyle ki, ruhlardaki alma arzusunun tümüyle ıslahından sonra ve saf ihsan etme koşulunda, tıpkı Yaratanları gibi.”
….
“Onun Sonsuzluğu, geçmiş ve şimdi birdir, gelecek de şimdi gibidir ve zaman diye bir şey yoktur. Bu yüzden ‘bozuk ve ayrı bir alma arzusu’nun (ben bu arzuyu bütün günahların kökeni diye yorumluyorum) Sonsuzlukta hiç yeri olmadı.”
Seven insanda fiziki güzelliklerin deruni taraflarını gören gözler olurmuş.
Kuranı Kerim’den yola çıkarak şeytan (Kötülüklerin Merkezi) ve Deruni bilgileri nasıl açıklarız sayın hocam.
İlk önce Sonsuzluk Kulesi’ne hoşgeldiniz, belirttiğiniz üzere ilk olarak paylaşmış olduğum makaleleri incelerseniz belki de fikrimi merak ettiğiniz kimi sorularınızın cevabını bulmuş olacaksınız diye tahmin ediyorum. Selam ve Sevgiler.
Hoşbulduk sayın değerli hocam,
Zamanın objektif olarak var olup olmadığı, fiziğin en önemli ve çözülemeyen konusudur.
Zamanın akıp akmadığı veya hangi yönde aktığı da aynı şekilde fiziğin en tartışmalı konusudur.
Uzay ve zaman kavramlarını tek bir çatı altında birleştirmek yoluyla, karmaşık fizik teorilerini önemli ölçüde basitleştirmeyi ve evrenin işleyişini fiziksel kozmoloji ve kuantum fiziği seviyelerde daha basit ve ortak bir dilde açıklamaya çalışmışlar.
Albert Einstein’ın Görelilik Kuramı’na göre zaman evrenin her köşesinde aynı değildir.
Gözlemciye göre değişir, görecelidir.
Kuran Kerimde zaman kavramlarını ifadelendiren ayetler vardır.
Örnekleri ayet ayet zihin süzgecinden geçirerek diyorum ki,
İlk öncesiz ve sonrasız sonsuz kudrete dönüş aşamalarında zamansal kavram var. “Dönüş onadır” ayetilerin ifadereri gereği bu dönüşün neligi ve niceliği konusu değil benim sormak istediğim.
Evrenin Tekamülü içerisinde zaman kavramı nasıl işler veya bu konuda temellendirme bilgilere ulaşabilirmiyiz.
Sistemleştirebilir bir zamanlama planı aşağı yukarı tahmin edebilirmiyiz.
Saatnın (kıyamet) zamanının belli olmadığı ifadelerir içerisinde.
Kıyametin zamanını tahmin etmeye çalışanlar.Garip hesaplamalarla.
Neyin peşindeler ki bu konuda bilinememezcilik kesin var iken.
Düşünce hızı, ışık hızı ötesinde çalışır ve zaman oku ters yönde (gelecekten>geçmişe) hareket eder. Yani aklımıza gelen şey hâlihazırda Allãh tarafından yaratılmış ve o anda beynimize düşmüştür. Bizde de bunu ben düşündüm hissi uyanmakta.
Gereçekten öyle sayın hocam,ve rüyalarımız gelecekten hatıralarla dolu oluyor.
Daha önceden yaşanmış bir anı sanki tekrar yaşama hissi oluşuyor.
Yada söylenmeden görmeden duymadan söylenen yaşanan duyulan görülen şeyleri önceden haberdarı olunduğu hissini yaşıyorum.
Hisde değil.
Önceden zihnime üfleriniyor duyuyorum görüyorum kokluyorum sanki dokunuyorum.
GELECEKTEN GEÇMİŞE BİR YOLCULUK.
yeni yazılarınızı bekliyorum…..
Şöyle bıraksam kendimi gider mi öğrenmeye çalıştıklarım diyorum
Şöyle artık düşünmesem Tek olanın ilmini beni bırakır diye korkuyorum
Şöyle kızgınlığım geçse neye olduğunuda bilmeden acaba huzur mu beni korkutan
Eylemdir öğrenileni tatmin eden,paylaşılan şeydir insanı hazza ulaştıran ama haz beklenti değildir o an.An’larımızı idrak edilenlerden eyle bizleri.İlim tohumlarını atan sen kulluğumuzu ilimle bildir bize biz bildik diyenlerden olmayalım.Selametleee…
Allah’ın“Celal”ismi ile oluşan süreç de kişi, nefsinin tuzaklarından yanarak, arınmaya başlar. Farkındalığı artar ve kendi fıtratına göre faydalanıp, değerlendirebileceği yeni bir açılıma kavuşur.
Bu açılım oluşan bilinç sıçraması ile de kişinin hakikatine ait bilgi“özünden, bilincine” doğru akmaya başlar.“Zül celali vel ikram (CELALİ İLE İKRAM EDİCİ)
SubhanAllah
Alla kelimesi herşey demek diye öğrendim Murat Tulga Buyruk seminerinden, Alla Hu da Hersey O manasına geliyor dolayısıyla. Alla Hu la ilahe illa Hu. Hersey O ilah yok ancak O. Düşününce mantıklı geldi araca yazımına bakınca ama Alla diye bakınca anlamı bulamadım internetten, Kuran haritasında Al var o da herşey-hepsi-tümü gibi anlamları var. Senin bir bilgin var mı veya arapçası iyi olan birinin varsa cevap verirse sevinirim…
Yunus kavmini terk mi etti, neden yeni yazı gelmiyor?
Kıyıda kalmışlardı. Kimi yere çömelmiş, kimi rıhtıma oturmuş, kimi bir ağaca dayanmış, umutsuz gözlerle ufuklara bakıyordu.
Bir umut dalgalandı ufuklara özlemle saplı kalmış sönük gözlerde.
– Kendi gemimizi kendimiz yapmalıyız.
Gemiyi yapmak için kuytu bir yer ararken düştükleri kargaşalıkta bir yön yanılması olmuştu…
Ve gemiyi deniz diye gölün kıyısında yapmışlar ve gemiyi deniz diye bir göle indirmişlerdi…
Ya gemiyi alıp denize taşımak gerek.
Ya yeniden gemiyi denize ineceği bir yerde yapmak gerek.
Büyük bir farkındalık yaratan , bir yeniliği ortaya koyAN,
daha güçlü ve bilinçli hale dönüştüren, ,
açık kaynak yazılımla gelen ortaklaşa çözümler geliştirme ile Birbirine destek olan, üyelerini destekleyen
ulaşamadığımız, halen bilemediğimiz , belki de asla bilemiyeceğimiz bilgilere bu platform da oluşan EKOSİSTEM sayesin de ulaşabiliyor öğrenebiliyor, bütüncül bir deneyim yaşayabiliyoruz..
yeni yıl da ; bir EKOSİSTEM yaratan bu platformun
üyelerine daha zengin deneyim sunan ve yarattığı değerin katlanarak artacağı dönüşen dönüştüren bir yıl olmasını diliyorum…