Kategori arşivi: Kuran Sembolizmi

Rabbim, ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster!

rabbim-oluleri-nasil-diriltecegini-bana-goster“İbrâhîm: “Rabbim, ölüleri nasıl dirilteceğini bana göster.” demişti. İnanmıyor musun? dedi. Hayır, bilakis. Fakat kalbimin tatmin olması için.” dedi. “Öyleyse, dört kuş tut. Onları kendine alıştır. Sonra onları parçalayıp her bir parçasını bir dağın üzerine bırak. Sonra da onları çağır. Sana uçarak gelirler” (2:260) Geleneksel Çeviri.

Kur’an müteşabihini atlayayarak, ayetlere dümdüz yaklaşan, ayet lafızlarının meallerini zihin kurgularına uymadığından tamamlama/değiştirme yoluna giden gelenekselleşmiş kabullerin de etkisiyle ayeti, fiziksel olarak öldükten sonra bir dirilmenin kanıtı olarak düşünüyoruz. Bu olayın zahiri/görünen yönüdür diyoruz sonra da.. Oysa ki, bu ifadeler bu olgunun zahiri değil, lafzi yönüdür, mecazıdır sadece.  Rabbim, ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster! yazısına devam et

Ay yarıldı – Gerçek ortaya çıktı

“Saat yaklaştı ve ay yarıldı.” Kamer Sûresi 1. âyet. Rasulullah’ın doğumundan önce yaşamış Cahiliyye dönemi şairlerinden İmruü’l-Kays (497-545) da bir şiirinde diyor ki..

Saat yaklaştı ve ay yarıldı. Ve ortaya bir ceylan çıktı, yüreğimi aldı ve sonra kaçtı. Bembeyaz, kaliteli, uykulu gözleri, festival zamanı önümden geçti. Süslenip sanki beni vurdu ve bakışları da işe koyulup, birer ok gibi beni kesip geçti. ….” şeklinde devam ediyor. Ay yarıldı – Gerçek ortaya çıktı yazısına devam et

Allah yolunda öldürülenler

allah-yolunda-oldurulenler“ÖLÜ iken DİRİLTTİĞİMİZ, kendisine insanlar arasında yürüyecek bir NUR verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp, ondan çıkamayan kimse gibi mi olur?” (6:122)

“Ey îman edenler/öze-güvenenler, size HAYAT VERECEK/SİZİ DİRİLTECEK şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’a ve Rasulü’ne (~Allah’ın Zahir olduğu mahâle, İlme, ilmî eserlere) icabet edin/cevap verin/değerlendirin” (8:24).

“Bil ki sen, ÖLÜLERE işittiremezsin. Arkasını dönüp kaçmakta olan sağırlara da daveti duyuramazsın”. 27:80. Allah yolunda öldürülenler yazısına devam et

Kesin bilgi ile cehennemi görürsünüz!

‘Azāb, Arapça’da “azube” kökünden nefse yoğun tatlı/lezzetli gelen (Furkan-53) demektir, sürecin “başlangıcı” itibariyle. “sonuç” itibariyle ise, nefsin aşırılaştırılmış lezzeti, dünya=iğreti yaşam tarzı ile tatmini (10:7) ahiret sürecinde zıttını yarattığından, kişinin tadının kaçması, yaşayacağı sıkıntılardır/Allah’ın ateşi anlamınadır.

İnsanların çoğunluğu, ahirete, yani elleriyle yaptıklarının, sonuçlarını yaşatacağı periyodik sürece -lafzen inansa da- güvenmediğinden, kendine ve topluma hukuksuzluk, şirk ve zulümde bulunabiliyorlar. Kesin bilgi ile cehennemi görürsünüz! yazısına devam et