Süleyman’ın Cinleri

/levhimahfuzSistemi OKUmak olarak anlatılagelen olgu, Rasûl tarafından Şuûr boyutundaki idrakların/kavramların, toplumun konuştuğu dildeki en yakın, çağının en moda kelimeleri ile mecaza dönüştürülmesi, bizler için ise ortaya çıkan soyut verilerin; “sanal-benliğin” gayretleriyle kendisinde hissedilip tekrardan somutlaştırılması olayıdır. Sistem çözüldükçe, yâni kişi kendini bilmeye başladıkça, kendindeki yeni boyutların farkına varacak ve genetiğinin-etrafın oluşturmuş olduğu sanal benliğini öldürüp gerçek benliğine kabir âleminden (~kozasından, tefekkür hayatından) diriliverecektir. Süleyman’ın Cinleri yazısına devam et

Gizil Arayış

gizil-arayisTopraktan olma cansız insan, Sistem tarafından sanal bir koordinata yüklenen veritabanıyla oluşturulmuş mecâzî bir ”ben” yazılımı ile hayat yolculuğuna başlayarak ezelî döngüye dâhil edilir. Ama o insan, “Belâ (Araf-172) diyerek zamansızlık boyutunda an be an şahitlik etmekte olan öz kimliğinden, her an yağan Yalın Gerçekliğinden, kendine “kimlik” perdesi bürüdükleri, “ben” dedirttikleri için uzak kalır. “ben” sanal programı ağaçtan tadıp, zamana bağlı bilinçaltı-önkabulleri ile yaşadığı için Varlığı farklı algılamaktadır. Hikmet yitik, aslî Vatan ise unutturulmuştur ona, KENDİ-liğinden işleyen Hayy içinde!.. Gizil Arayış yazısına devam et

Bazı Gerçekler Niçin Saklanır?

amigdala-toplumİnsan beyni milyonlarca yıllık bir sürecin, tarihin saklandığı Holografik bir Levhadır (Levh-i Mahfûz). Öyle ki, yeryüzünün bizlere dayattığı tüm o koşulların ve yaşattığı mücadelelerin, bizlerde ortaya çıkarttığı savunma stratejilerinin, davranış kalıplarının hepsinin özetini, benliğimizin karanlık kuytularında içselleştirmiş ve çoğu zaman farkında olamayacağımız bir şekilde yaşıyoruz. İlkel dürtüler veya içgüdü olarak çalışan bu mekanizmalar bizlere avantaj sağlayabilmeleri için evrimleşmiştir. Bazı Gerçekler Niçin Saklanır? yazısına devam et

Holografik Yansıma

holografik-evren

Kur’ãn’ın hüküm bildiren (muhkem) ayetleri insanlara kendi hakikatlerini tanıtacak, manevi olgunlaşmalarını sağlayacak ve toplumsal ilişkilerini düzenleyecek bilgileri içerir iken; geçmişin hikayeleri, tarihsel verileri (esãtirul evvelîn) olarak zannedilen kıssaları da tüm boyutlarıyla İnsanın özetini (≈Holografik Yansıma) vermektedir. Yani bu ayetler İnsan’ın derin boyutlarının hâl dilinin birer tercümesidir, denkliğidir. Âyetlerin ve âyetlerdeki sembollerin karşılıklarının İnsan’da bulunması gerektiği ve İnsan’da olana işâret ettikleri düşüncesi kanaâtimizce Her ne ararsan Kendin’de ara anahtarı sonucudur. Holografik Yansıma yazısına devam et