Etiket arşivi: Gizli Hazine

Bende Saklı..

bende saklı“Ben” ile işâret edilen varlığımdaki İlim eksikliği (eDNã) “ben”in “DüNYası”, Allãh’tan uzak olma durumu da “Cehennemi”dir. “Ben”deki İlim eksikliği “burayı”, “Cehennem” “mekân”ı olarak algılatır.

Cehennemdir “mekânda” gördüğüm annem, babam, sevdiğim, etrafım! (Zamansal, boyutsal) Ötede değil, hemen şimdi, “burada”, “Ben” dediğimde.

“Ben”, “burada” toprak/ateş yaratılışlı ins/cin, şeytan, İblis olur. Bende Saklı.. yazısına devam et

Ezelî Sistemdeki “Kendiliğinden” mekanizması

İnsanca bir tanrı anlayışı o kadar sinmiş ki genlerimize, Muhammed Rasûl’un hissedip tanıttığı Allãh’ı her konuda sınırsız özelliklere sahip”, özümüzde; ama ötede bir merkezde kurulu Tanrı olarak düşünüyoruz.

“Zül-İrâd (İrâde fonksiyonu)” denmiş, bunu -bizde yanılsama olarak bulunan- “isteme” özelliğimizin “sınırsız versiyonu” olarak düşünmüşüz. O da -bize benzer şekilde- bir merkezden (!) AN’da hikmetle yaratmayı (!) diliyor !?.. Ezelî Sistemdeki “Kendiliğinden” mekanizması yazısına devam et

Gizli Hazine || Âlem’in Belirişi

gizli-hazine-alemin-belirisiGizli bir HAZİNE (idi). İdi mi, yoksa şu anda da öyle mi, ZÂTen? Bilinmek için Âlem, bilmek için Âdem meydana gel(di). Geçmiş bir zamanda mı meydana geldi, geçmişte mi bir HAZİNE idi? Hayır! Boyutsal önceliğimizde, en derin (?) boyutumuzda, Özümüzde, o El-Evvel. Öyle bir ÖZ ki, bize Şah damarımızdan bile daha yakın. İçte-ötede değil, mekânsız ve hatta algılayabilirsek boyutsuz derinliğimizde! Tıpkı, vücudumuzu meydana getiren hücrelerimizin, atomlarımızın bizden sıfır mekân-boyut uzakta olması gibi. Bizler aynı zamanda hücrelerimiz, atomlarımızın kendisiyiz. Bizden ayrı-gayrı değiller. Gizli Hazine || Âlem’in Belirişi yazısına devam et