“Onu (ÇAMURdan Beşeri) şekillendirip RUH’umdan (~ilahi bilgelikten) (diriltici) NEFES verdim…” (38:72).
“SÛR’un içine NEFES veril-Dİ” (39:68).
SÛR (ṣād wāw rā) = Sûret kelimesinin çoğulu, taSaVvuR, taSViR edilen şeyler, biçimler, formlar, imgeler; belki de hologramlar! Yoksa inanılan, uzak bir hikayeye indirgenmiş şekliyle boru, hatta düdük demek değil. SÛR’a Üfürüldü!.. yazısına devam et