Kategori arşivi: Bilim & Din-Tasavvuf

Toplu Bilinçaltı ve Kader

Kader (program ölçütleri, potansiyel) konusunda Sistemle ilgili bir kaç ana kuralı unutmamamız gerekiyor.

— Her şeyin önceden bilinebilir olduğu, “Determinist” bir âlemde yaşıyoruz (“Kuantum belirsizliği” ışık hızına/planck sabitine kadar geçerli olup, belirsizlik ışık hızı ötesi, planck sabiti altında bilim literatüründe Gizli Değişkenler denilen takyonik-meleki uzayda yerini Deterministik, Holografik tümelliğe bırakır). Âyette “Göklerde ve yerdeki her şey fiile çıkmadan önce apaçık bir Kitapta’dır.” şeklinde bu gerçeklik ifade edilmiştir.

Toplu Bilinçaltı ve Kader yazısına devam et

Neden Evrimsel Yaratılış?

evrimsel-yaratilisFizik kurallarına aykırı mucizevî/ani yaratılış ile Evrimsel Yaratılış arasındaki farkın, Allãh ile, Tanrı ve yarattığı özel insan inancı” arasındaki farka tekâbül ettiğini düşündüğümden bu konuya olduğundan fazla önem vermekteyim. Tanrı herşeyi bir “hikmetle” ve “maksatlı” şekilde yaratır; ama Allãh ismi verilmiş Tümel Varlığın “kendi kendini organize ve refere edebilmekte” olan algıladığımız boyutu ise deneme-yanılmayı“, “tesadüfleri/rasgeleliği *de* kendinde barındıran bir sistemdir (Dikkat, *de*). Neden Evrimsel Yaratılış? yazısına devam et

Âdem hikâyesinden Âdemî Şuûr Metaforuna

(… ÂDEM’in evrimi).

adem-evrim-islam

Doğa tek hücreli canlıların “sonsuz şimdi”yi yaşayan birkaç saniyelik kimyasal hafızasından 4 milyar yıllık süreçteki olağanüstü artışıyla insan beyninde bir ömrün sahip olduğu deneyimleri, düşünceleri, duyguları saklayan “holografik hafıza”da kendini deneyimlerken bulmuştur. Âdem hikâyesinden Âdemî Şuûr Metaforuna yazısına devam et

Ezelî Sistemdeki “Kendiliğinden” mekanizması

İnsanca bir tanrı anlayışı o kadar sinmiş ki genlerimize, Muhammed Rasûl’un hissedip tanıttığı Allãh’ı her konuda sınırsız özelliklere sahip”, özümüzde; ama ötede bir merkezde kurulu Tanrı olarak düşünüyoruz.

“Zül-İrâd (İrâde fonksiyonu)” denmiş, bunu -bizde yanılsama olarak bulunan- “isteme” özelliğimizin “sınırsız versiyonu” olarak düşünmüşüz. O da -bize benzer şekilde- bir merkezden (!) AN’da hikmetle yaratmayı (!) diliyor !?.. Ezelî Sistemdeki “Kendiliğinden” mekanizması yazısına devam et

Zikir ve Beyin

beyin-zikir

Zikir kelimesi sözlükte “anmak, hatırlamak” anlamlarına gelir. Anmak, hatırlamak (= Zikir) yüzeysel bir tanımlama ile bir nesneyi veya özneyi “akla getirmek, düşünmek” demek. “Zikretmek” bu anlamı dolayısıyla, yeryüzünde sadece “düşünme melekesine” sahip İnsãn türüne âit bir meziyet. Zikir ve Beyin yazısına devam et