Nihayet onlardan birine ÖLÜM geldiğinde, “Rabbim! Beni geri döndür ki, terk ettiğim/önemsemediğim şeylerde belki salih/ıslah edici/dönüştürücü/reformist bir eylemde bulunurum” der. Hayır! Kesinlikle onun dediği gibi değil! Gerçek şu ki, bu (anlayış) bir KELİME = İNANÇ SİSTEMİdir ki, o da bu YAŞAM BİÇİMİnin sözcüsü/temsilcisidir. Onların arkalarında (bıraktığı), diriltilecekleri sürece KADAR bir BERZAH/ENGEL vardır (23:99,100). Berzah alemin yazısına devam et
Kategori arşivi: Kuran Sembolizmi
Peygamber Kıssaları: Masal mı, Tarih mi?
Kur’anın yaklaşık üçte ikilik bir bölümünü oluşturan Nebi ve/veya Rasullerin yani Peygamberlerin Kıssaları genellikle, geçmiş bir zamanda başlarından geçen ibretlik, çoğu zaman da fizik yasalarını aşan bir takım olağanüstü durumları/mucizeleri de içeren tarihi hikayeler veya masallar gibi sıfırdan üretilmiş meseller/misaller olabilecekleri düşünülür. Halbuki Kur’an’ın ifadesiyle, peygamber anlatıları -gene birer Arapça kelime olan- ne masal-meseldirler, ne de birer hikaye. Hatta, üzerine bir de Kur’an, bu aktarımlara evvelkilerin e S â T î R i > (İngilizce) hi S T o R y, yani tarihi, tarihsel verileri olarak da bakılmaması gerektiğini vurgular ve bunu dillendiren müşrik bakış açısını eleştirir (16:24).
Peki, o halde Kıssa tam olarak nedir?
Peygamber Kıssaları: Masal mı, Tarih mi? yazısına devam et
Kuran’ın dili, Arapça mı?
İnna enzelnahü kur’ānen arabiyyen lealleküm ta´kilun / Biz Kitabı, aklınızı çalıştırasınız diye, Arapça bir Kur’ān olarak indirdik. 12:2 (Geleneksel çeviri)
Kur’ānla muhabbet eden bir çok kişinin karşısına bu ayet çevirisi çıktığında şaşırmış ve düşünmüştür diye tahmin ediyorum. Evrensel Mesaj, ancak Arapça inmiş ve iletilmiş olduğu takdirde mi aklımızı çalıştırabiliyoruz!? Arapçanın üstün veya kutsal olduğunu ima eden bir meal açıkçası.. Bizlere ezberletilen, Arapçayı vaftizleyen anlayış da bu doğrultuda değil mi zaten? Arapça o kadar zengin bir dil ki, insanın akledebilmesine de en uygun dil olacağından Kur’ān da bu dilde indirilmiştir. Hatta, cennette konuşulacak dildir de o! Kuran’ın dili, Arapça mı? yazısına devam et
Kuran’da Hırsızlığın cezası
– Kuran’da Maide suresi 38. ayette, gerçekten de hırsızlık yapanların ellerinin kesilmesi mi emrediliyor? Okuduğum tefsirlerin geneli kesilmesi gerektiğini söylüyor.
Meal ve tefsirlerin genelinin bu şekilde çevrilmesi gayet normal. Hemen hemen hepsinin kaynağı 10 – 13. yy Arap – Fars kültürü ve otoritelerinin etkisinde yazılan tefsirler olup, güncel çeviriler de bu yorumların sınırları dahilinde yapılıyor. Halbuki, Kuran’ı ve sözcüklerini kendisine yorumlatınca işin rengi belli olmakta. Benzer bir çözümleme gayreti, o dönemlerden beri gelen, mezheplerin/tefsirlerin de ittifakla kabul ettiği, savaş esiri kadınların nikahsız olarak alınabileceği inancı ve bu inancın ayetlere yamanması konusunda olmuştu (Bknz. Kuran’da Çok eşlilik ve Cariye kavramı). Kuran’da Hırsızlığın cezası yazısına devam et
Allah’ın Beşer ile konuşması
İnsan ve Allah’ın mana birleşimlerinin tezahürü olan tüm varlıklar, Şah damarı [Hablil Verîd] (50:16) ile işaret edilen ilahi kablo üzerinden Rabbi ile sürekli münasebet halindedir. Bu ilahi kablo Allah’ın zatındaki, varlıkların O’nun zatından ayrı olmayan sanal, geçici zât daireleridir. İnsanın Rabbini bilmesi, Allah’ın bilinemezliğini tatması da bu ilahi alan içerisinden olur.
İlahi kablonun kullanım derecesine göre İnsanın Kur’an’daki vasıfları da değişir. Allah’ın Beşer ile konuşması yazısına devam et