Değerli arkadaşlar, derdi hakikat peşinde koşmak olan, araştıran, sorgulayan kıymetlilerin, sonsuzluğa ulaşma yolculuklarını daha da hızlandırabilmeleri maksadıyla yol gösterici olabilecek nitelikteki bazı eserleri -talep üzerine- sizlerle paylaşmak, önermek istiyorum.. Bu eserlerin arasında çok beğendiklerim olduğu gibi sıkılarak okuduklarım da oldu.. Ama içerdikleri mesajlara değer!
Tahmin edersiniz ki, paylaşıyor olmam içeriklerini yüzde yüz onaylıyor olduğum anlamına gelmiyor. Maksadımız körü körüne takip etmek değil, DEĞERLENDİRMEK, TARTMAK ve hissettiğimiz ama ifade edemediğimiz, veya derinleşemediğimiz noktaları tetikleyecek fikir katalizörlerine kapı aralamak..
Hayırlara vesile olsun inş.!
Selam ve muhabbetle..
1- Önce biraz silkinme.. Ego’nun motive edilmesi!
- Kişisel Ataleti Yenmek – Mümin Sekman
- Her şey seninle başlar – Mümin Sekman
- Kesintisiz Öğrenme – Mümin Sekman
- Konsantrasyonun Gücü – Melik Duyar
2- Temellerin atılması, evrensel ilkelerin oturtulması.. Kaliteli, sağlıklı bir Ego içeriği!
- Özsaygı/Öncelikler Listesinde Kaçıncı Sıradasın? -Nil Gün, Saim Koç
- Savaşçı & Anlamlı ve Coşkulu Bir Yaşam İçin – Doğan Cüceloğlu
- Etkili İnsanların 7 alışkanlığı – Stephen Covey
- Hatalı Alanlarımız – Dr. Wayne W. Dyer
- Düşünmenin Gücü – James Allen
- Duygusal Zeka – Daniel Goleman
- Yeniden İnsan İnsana – Doğan Cüceloğlu
- İçimizdeki Biz – Doğan Cüceloğlu
3- Binayı yükseltelim.. Şimdi’nin sonsuzluğuna yolculuk.. Egoyu aşmak!
- Yüksek Bilinç Kılavuzu – Ken Keyes Jr.
- Tantra : En yüksek Bilgelik – OSHO
- Farkındalık – OSHO
- Şimdinin Gücü – Eckart Tolle
- Var olmanın gücü – Eckart Tolle
- Dinginliğin gücü – Eckart Tolle
- Ben O’yum – Maharaj
3- Çerez ve soslar
- Tanrı Tohumu – Story Waters
- Ustaca Sevmek – Don Miguel Ruiz
- İçimizdeki Şaman: Duyguların Simyası – Nil Gün
- Mutluluk Kitabı – Nil Gün
- Çekim Yasası Hayatın Büyük Sırrı – Nil Gün
- Uygulamalı Çekim Yasası Sıkça Sorulan Sorular – Nil Gün
- Kuantum Olumlama – R. Şanal
- Beden Dili – Joe Navarro
- Evrenin Dili – Nusret Kaya
4- Bunu tasavvufla, kendi bilgeliğimizle de birleştirelim… Ne konuştuğumuzu bilelim, Tasavvuf kavramları somutlaşsın!
- Oku Ama Neyi? Simurg: Otuz Kuşun Öyküsü
- Hz. Muhammedin açıkladığı Allah – Ahmed Hulusi
- Yenilen – Ahmed Hulusi
- Gizli Gülşen – Ahmed Baki
- Dokuz Yüz Katlı İnsan – Mustafa Merter
- Yusuf Suresi Yorumu – Haluk Nurbaki
- Holografik Bakış – Ahmed Baki
- Batıni Gelenek – Metin Bobaroğlu
- Kuranla kucaklaşmak – Mehmet Doğramacı
- Aynadaki Evren – Ahmed Baki
- Sufi psikolojisi – Kemal Sayar
3, 4- Bu RUH ile Şeriatı cilalayalım.. Ayaklarımız yere sağlam bassın!
- İslam Nasıl Yozlaştırıldı / Vahyin Dininden Sapmalar, Hurafeler, Bid’atlar – Yaşar Nuri Öztürk
- Bana Dinden Bahset – İhsan Eliaçık
- Hanginiz Muhammed? – İhsan Eliaçık
- Arapçılığa Karşı Akılcılığın Öncüsü İmamı Azam Ebu Hanife – Yaşar Nuri Öztürk
- Müslüman Din Adamlarına 19 Soru – Edip Yüksel
- Dil ve Din – Cengiz Özakıncı
- İslam’da Bilimin Yükselişi ve Çöküşü – Cengiz Özakıncı
3, 4- Hiç Kuran’sız olur mu? Çağa hitap eden Kur’an bilgisi
- Yaşayan Kuran (açıklamalı meal)- İhsan Eliaçık
- Tebyin’ul Kuran (meal-tefsir) – Hakkı Yılmaz
- Hayat Kitabi Kuran Gerekçeli Meal Tefsir – Mustafa İslamoğlu
2- Bilim & Din birlikteliği Hayretten Haşyete yolculuk..
- Kur’an Hiç Tükenmeyen Mucize – Kuran Araştırmaları Grubu
- Tekvir Suresi Yorumu – Haluk Nurbaki
- Arz’dan Arş’a Sonsuzluk Kulesi 1-2 – Hans von Aiberg
- Arz’dan Arş’a Mirac 1-2-3 – Hans von Aiberg
- Arz’dan Arş’a Evrenin Sırları Sınırları 1-2 – Hans von Aiberg
- Uzayın Sırları – Taşkın Tuna
- Sonsuz Uzaylar -Taşkın Tuna
- Sonsuz Nur – Haluk Nurbaki
- Tek Nur – Haluk Nurbaki
2- Evren & Bilinç & Bilim Afaki Tefekkür malzemesi
- Kendini Bilen Evren – Amit Goswami
- Bilinmeyen Gücümüz – Dr. Dean İ. Radin
- Holistik Evren Tasarımı – Aydın Arıtan
- Mistik Düşünce ve Yeni Fizik – Michael Talbot
- Holografik Evren – Michael Talbot
- Kuantum Benlik – Donah Zohar
- Kuantum Beyin – Sultan Tarlacı
- Histerik Bilinç – Saffet Murat Tuna
- Bilinç: Antikçağdan Bilincin Yeniden Keşfine – Sultan Tarlacı
- Temel Bilinç – Nick Herbert
- Evren ve Yaratılış – Prof. Dr. Cengiz Yalçın
- Kim Korkar Schrödinger’in Kedisinden A’dan Z’ye Yeni Bilimin Kılavuzu – Danah Zohar, Ian Marshall
- Öykücü Beyin – Vilayanur S. Ramachandran
2- Bilim dağarcığına katkı.. ekstralar.. Efsanelerle, masallarla, sahtebilim öyküleriyle uyutulmamak için..
- Zihin ve Beyin – Kafamızdaki Evreni Anlamak İçin Çizgibilim
- Incognito – Beynin Gizli Hayatı
- Kaos – Düzensizlikteki Düzeni Anlamak İçin Çizgibilim
- Tanrı Beyni – Beyin Neden İnanç Üretir?
- Sevmek Dokunmaktır – Desmond Morris
- Yanlış yönde Kuantum Sıçramalar – Arthur W. Wiggins,Charles M. Wynn
- İnancın Biyolojisi – Bruce H. Lipton
- Evrenin Zerafeti – Brian Green
- Kör Saatçi – Richard Dawkins
- Bilinç : Kullanım Kılavuzu – Adam Zeman
- 50 soruda İnsanın Evrimi – Metin Özbek
- Maddenin son yapıtaşları – Gerard’t Hooft
- Bir Zaman makinası yapmak – Paul Davies
- Parçacık Fiziği – Sezen Sekmen
- Büyük, Küçük ve İnsan Zihni – Roger Penrose
- Davranışlarımızın Kökeni – Serol Teber
- Bilinç Gökten Düşmedi – Hoimar von Ditfurth
- Yaşamın Sırrı DNA – Bahri Karaçay
- Saklı Gerçeklik – Brian Green
- Evrenin Kısa Tarihi – Joseph Silk
- Zamanın Kısa tarihi – Stephen Hawking
Astroloji
- Göklerin Bilgeliği – Hakan Kırkoğlu
Türkçe Etimolojik Sözlük Kavram ağımızı genişletmek
- Sözlerin Soyağacı – Sevan Nişanyan
kardes burda onceki rakamlar , siralamayi mi bildiriyor?
Evet, önem sıralaması..
İnsanın kendini yeniden inşa etmesi için sıralama ve içerikleri deneyimlenmiş bu paylaşım çok faydalınacak inş. Allah İlmimizi Arttırsın. (not: kitaplığımızdaki rafların isimlerini bile özenerek belirlemiş oldun. emeğine sağlık, dost, güzel insan:) )
güzel bir liste ama sizce Yaşar Nuri,Ahmed Hulisi ve İhsan Eliaçık’ın bu listede olması ne kadar doğru?
Edip Yüksel de dahil, bunlar sadece tanıdıklarımız.
Bunlari okuduktan sonrada Nisergadatta Maharaj”in ”I am that” (enal hak) kitabini arayisin son yolculugu ve olmeden once olmek rivayet edildigi yasama ihtimali var.
Ben O’yumu okuyan biri başka kitap okuyamaz.
Eğer başka kitap okuyorsa kitapta anlatılanları anlamamış demektir.
Anlamakta yetmez. Anladıktan sonra yaşamak gerekir.
Yaşama dönüşmeyen bilgi canlı değildir. kurumuştur. ve istenilen bu değildir.
Her söyleneni anlayıp yaşadıktan sonra o bilgi sizin olur.
Ben O’yum nihai bir kitaptır vesselam.
anlayıp yaşamak dileğiyle
Değerli Sonsuzluk Kulesi,
Blogunuzdaki etkinliğinize hayranım ve bunun okur nezdinde karşılık bulduğunu görmek de mutluluk verici… Ne mutlu size!
Öneri listenize -muhtemelen sizi şaşırtacak- bir şerh düşmek istiyorum…
Hans Aiberg mahlaslı kişinin sadece kitaplarını önerelim derim… Evet; sadece kitaplarını! Zira, onun kitaplarını okumaktan memnun kalanların daha fazla ve farklı kaynaklardan okuma talebinde bulunmaları son derece riskli ve yanıltıcı olacaktır… Bu şahıs kitapları sonrasında çok acayip şeyler yazıp çizmiştir… Basına yansıyan, mahkemelere konu olan türlü halleri de vardır… Maalesef, hâlen peşiden körü körüne giden birçok okur-sever de bulunmaktadır… Yeni okurların bu kuru kalabalığa katılması herhalde isteyeceğimiz en son şeydir?!
Selam,
Semazen
Not: Bu vak’ayı çok iyi bilen biri olduğumu belirtmeliyim… Öyle böyle değil!
Özür dilerim; bir not daha…
Bu zâtın listelediğiniz kitapları, science-fiction’a nazire RELİscience-fiction olarak değerlendirilirse isabetli olur… ( Reli >> religion )
Fiction olduğu ihmal edilirse, sorun olur…
Semazen
Olaylardan benim de haberim var ve kendisiyle tanışma fırsatım da oldu hatta Mr. Semazen :) Eserleri ve kendisi benim için “değer” teşkil ettiğinden paylaşmak da istedim. OSHO ile de, Ahmed Hulusi, Yaşar Nuri, Edip yüksel, İhsan Eliaçık vs. ile de ilgili yazılıp çizilenler var, yarın başka şekillerde, yerlerde sizin, benim için de yazılır-çizilir.. Ben bu, benim için “değer” olan insanları savunma pozisyonuna girecek değilim. Bunlara değil, benim dünyamda tetikledikleri noktalara önem veriyorum. Akıllı insan, körü körüne takip etmez zaten.. Akılsız insansa akılsızlığının bedelini öder.
Tavsiye ettiğim tüm eserler ile ilgili en başta yorumumu belirtmiştim.
“Tahmin edersiniz ki, paylaşıyor olmam içeriklerini yüzde yüz onaylıyor olduğum anlamına gelmiyor. Maksadımız körü körüne takip etmek değil, DEĞERLENDİRMEK, TARTMAK ve hissettiğimiz ama ifade edemediğimiz, veya derinleşemediğimiz noktaları tetikleyecek fikir katalizörlerine kapı aralamak..”
İnsanları kulların peşinden sürükleme gibi bir niyet, zaten hayat görüşüme aykırı olacaktır.
Değerli Sonsuzluk Kulesi,
Mutabıkız! Değerlendirmede bulunurken, mutabık olduğumuzdan şüphe duymuyordum zâten. Sâdece, çapraz vurgunun sizin işinizi kolaylaştıracağını hesap ettim… Bununla beraber, “değer” vurgunuzun mâlum zâtın sâdece basılı kitaplarıyla sınırlı kalmasını telkin ve tavsiye etmek isterim… Özenle altını çizdiğim gibi mesele bir FICTION meselesidir… Bu anlamda kitapları ufuk açıcıdır! Ancak, bu kitaplara atfedeceğimiz “değer” Star Wars senaryosuna atfedeceğimiz değerden fazla olmamalıdır!
Merak edenler olabilir; bunu neden bu kadar ısrarla ve kendimden emin vaziyette vurguluyorum?! Çünkü, emekli bir felsefe hocasının (rahmetli oldu) bu zâtın chat notlarından hareketle 3 kitap kaleme aldığını ve bu relifiction’ı ciddiye aldığını görmüş bulundum… Bu gerçekten çok acıydı!
Dualarımla,
Semazen
Meal tefsirler çok isabetli muhammed esed de olabilirdi ek olarak
Evet, elbette, Esed de çok değerli, fakat sıkça okumamış olduğumdan yazmadım.
Sonsuzluk Kulesi’ne tesekkurler. Okuyup anlayan sizi anlar.:)))
Neden listede bu adamlar var sorusu gerçeği arayanların sorusu olamaz,önyargıyla gerçek aranmaz.
Lüzumsuz işler Kazım Bey.. :) En azından şahsım için. Tekamülümüze bakalım..
Merhaba Sonsuzluk Kulesi acaba 2014 ten bu yana okuduğunuz yeni kitaplari ve farkli bakiş açilari olan yazarlari da eklemek gibi bir düşünceniz var mi? Ve bunun dişinda bilirsiniz ki kitaplar sadece okumak için değil dönüşüme uğramak yeni bir bilinç inşa edip yaşamda yükselip aşağilara inip değerli madenleri çikarmak içindir. Kanatlanmak isteyenlere gerekli şartlari oluşturup donanimlarini edindirmek için varlar peki siz bu düşünce işiğinda kehf suresi açilimini yaşaminizda nasil inşa ettiniz merak ediyorum sizde ki iki denizin bir araya geldiği diğer asil deniz olan siz ile bir araya geldiniz mi? Tabi özel bir soru buraya yazmaya gerek yok bunu gönülde oluştuğu an belki bizlerce de görülebilir bu konuda ki düşüncem bizler yarinin geçmişi yarin ise bizim geleceğimiz anda mevcuduz dün bugün yarin hep tek bir an lafinda kalanlardan değiliz sadece bir merak acaba gönül sahipleri de bir yani ile şu kara kabirde hep ol mak zorunda olduğunu bilmiş mi öl müş mü? Dünden bugünden sonraki günden an da hep, an da hiçizzzz’liğini.
Merhaba,
Evet, yeni kitap listesi yayımlama fikrim var.
Blog’da daha aktif olduğum zamanlarda uygun bir vakitte ekleyeceğim inşallah.
Ama 2 yıldır akademik çalışmalar nedeniyle içerik üretimine vakit bulamıyorum açıkçası.
Belki o yeni yazacağınız konularla ilgili dokunulmayacak bir alan kalmaması için hayat sizi yoruyor ve yoğuruyor olabilir :)) Yazacağınız yazı (makale demek istemiyorum Türkçeyi katletmek istemiyorum) ile ilgili konuyu belirledikten sonra şunu yaşamamış olsa idim ve yahut düşünmemiş olsa idim içerik çok kısır ve etkisiz olacaktı diye düşünebilirsiniz şimdi ve ilerde.Bu duruma yönelik olarak zaman ileri sarıyor olabilir.Değerli zamanınızı ayırıp karşılık verdiğiniz için şükranlarımı sunarım.An da Hep ve An da Hiç’izliğimizle Aşk ile kalın.
Hayatın her daim tatlı bir şekilde yoğurduğunu hissediyorum :). “Makale” demek neden katl olsun ki? :)
Dinde Dilsel Takıntılar
Bazı konularda çok takıntılıyım karşıdaki kişiye eğer kendini Türkçe dili ile anlatmada her hangi bir zorluk yok ise neden arapça, farsça ile tecavüze uğratılmış kelimeler ile anlatmak zorunda kalayım dilimi bozguna uğratayım en azından hakikati anlatmak niye bu kadar zorlaştırılıyor yabancı kelimelerle, birde işin şöyle bir durumu var etkileşim dediğimiz olay bilgi öğrenmek bilgiyi kendi iç dünyamızda veya kültürümüze(birikimler,değerler,yaşanmışlıklar) alır iken neden karşı tarafın hem dilini hem kültürünü alayım alırım ama kendi birikimlerim ile kendi dilim ile yoğuşturarak alırım.Bu şekilde anlamak, anlatmak aktarmak çok büyük kolaylık olacaktır bizim için, günlük hayatında hiç dikkat ediyormusun ne kadar türkçe ne kadar diğer diller dilimizde bizim ile can buluyor ben bulunmasın demiyorum öğrenelim ne zaman bir ingiliz, arap, fars karşımıza çıkar ise anlayacağı dilden anlatalım ama insanım anlamadığı karşılığı olmayan, olsa bile bir kelime yerine on kelime karşılığı olan sözler ile neden zihni bulansın mesela git dedene anne annene veya beş yaşında ki yedi, on yaşındaki tatlı sevimlilere (bıdı bıdılara) anlat bakim Allah’ı ve bunların yaşlı olanlarına birde saf ahmaklara:)) (anlamadığını, anlamayan) onlarında hakkı, hakkı bilmek bilmediği kadarı ile o yüzden karşıyım dilin başka dillerle katil edilmesine(vurgun yemesine ,boyun vurulmasına) hakkının alınmasına karşıyım.Beynin düşünme yeteneğine engel atıyor bu şekil. Günlük hayatında evet, hayır yarışması yap kendin ile:)) Dile girmiş yabancı kelimelerle. Ne kadar günlük konuşma dilindeki konuları kişilere aktarabilirim, eğer ermişlerden isen hakikate manayı bilir dilini canlı tutarsın sana diri derler herkes tutar orandan, burandan:)) Değil isen en azından olmadığını bilirsin. İlmi; ilmek, ilmek gönüllere işlemen için diri söylediğini yaşaman lazım yoksa kuru kuruya kuruyanlardan olur gidersin kurularla beraber farkına varmadan :)) Bir çok Alim hakikati yaşadığını düşünür iken denizde can verdiğinin farkında olmuyor bu deryada. Kırkta Bir’in geçtiği bir derya bu o kırktan birimisin acaba? Kılı kırk parçaya ayırmadan olmuyor.Sor sana Senden haber al ermişlerden isen. Maksat dem vurmak değil Ere, kendinden nasihat etmek kendine.Aşk ile…
Merhaba Sonsuzluk Kulesi ben üstte yapmış olduğum yorumuma baktığımda
İlim – Arapça Bilgi – (Türkçe)
Nasihat – Arapça Öğüt – (Türkçe)
Hakikat – Arapça Gerçek (Türkçe)
Mesela – Arapça Örnek( Örneğin Ermenice :)) Türkçe Dil devrimi ile Türkçeleştirilmiş.
Maksat – Arapça Amaç – (Türkçe)
Alim – Arapça Bilge – (Türkçe)
Katil – Arapça Tükçe karşılık bulamadım. Can alan kişi.Fiil var, sıfat yok.
Kültür – Fransızca Nice Türkçe olarak düşündüğümüz kelimeler meğer Türkçe bile değilmiş Arapça ve Farsça olarak düşündüklerimiz de meğer Türkçe imiş bu arada kitap önerilerinin bir çoğunu aldım. Makale neden katil olsun ki :)) Benim anlatmak istediğim, zihinleri açmak istiyor isek eğer beyinde direk anlam uyandıran sözcükleri kullanmalıyız. Keskin bıçak gibi.Sana yapılan eleştirileri ve yorumların hepsini, yani bütün anlatılarını (makale) okudum iki defa senden sade ve akışkan bir anlatı dili isteniyor, sende de zihinde ki kavram uzayını yoğurup açmak arzusu ağır basıyor bu da anlatılarda kendini gösteriyor. Gönül kolaylaştırmak istiyor sadece inan ki belki biz farkında olmadan İsmi ALLAH (TANRI,ÖZ,TÖZ,DİNGİR, BEN MUTLAK BEN :)) diyorum daha kolay oluyor anlatmaya çalışırken, karşımızdakinin önüne engel koyabiliyoruz farkında olmadan benim tek derdim kolaylaştırmak anladığımız dilde düşünmek ve düşündürtmek. Aşk (Arapça) :)) ile kal.Unutma zihinde anlam karşılığı olmayan (keskin bıçak gibi olmayan) olsa bile birden çok fazla karşılık içeren :)) kelimeler.Ve önceliğimiz Türkçeye Can vermek.
Türkçe üzerine hassasiyetin takdir edilesi :). Ben de dilimi çok seven, onu araştıran bir kişioğluyum :). Fakat, benim yaklaşımımda eğer bir kelime toplum içerisinde normal dağılım içerisinde yaklaşık % 67’lik bir oranda kullanımda ise o artık Türkçeleşmiştir demektir. Yani, beyinde direk anlam uyandıran sözcükler konumuna çıkmıştır. Öztürkçeleştireceğiz diye hiç kimsenin kullanmadığı kelimeler türetmek “doğal” durmuyor açıkçası, örneğin kitap karşılığı olarak “betik”. Çünkü kök Türkçedeki köklerin kimisi dahi günümüzde artık zihnimizde bir anlam uyandırmayabiliyor. Diğer dillerden Türkçemize girmiş olan o kelimeye bir Ruh yüklenmiştir yüzyıllar içerisinde. Treni kaçırmadan ihtiyaca binaen elbette türetilip yaygınlaşabilir, örneğin “bilgisayar” sözcüğünde olduğu gibi. Bu arada “örneğin” sözcüğü Orta Asya Türk dillerinde var ;). Belki Ermenice Türkçeden almıştır.
Verdiğim örneğin (örnek) kelimesinin farkındayım bilerek yazdım, farkın, farkına bakmak için konulmuş bir benzer ad.Buna farklı bir ad koymak istese idik ne kadar kısa bir zamanda karşılığını hemen türetecekdik ki beyinlerde yer bulsun, dilimiz zengin ve güzel bir dil değerini yitirmeyelim.Yazı, yazıların :)) (makalelerin) etkili ama bazı beyinler hala anlatmak istediğin sembolik anlatımları, yoğurmakta zorlanıyor görünüyor bunun sebebi senin anlatım şeklinden mi? kaynaklanıyor! yoksa onların bilgi dağarcığının veya anlama kapasitelerinin eksikliğinden mi yada onların bu konuları anladığı halde konuşma ihtiyacı duymasından mı veya gizli iç benlerinden gelen bir beğenilme kendini gösterme arzusundan mı diye düşünmüyor da değilim varmak istediğim nokta şu :)) Hakikaten Türkçeleştirdiğimiz (ÖZÜMSEDİĞİMİZ) bir kelime artık kullanmamak elde değil :)) İşin Özü de diyebilirim :))Kur-an okuyabilmek için yaradılış ayetlerini kendi iç dünyasında kendinde bulmuş görmüş kişi karşısından açığa çıkan suyun iç yüzünü de bilir. Süleyman Nebi’nin (haber veren) karıncanın karanlık gecedeki ayak izini görmesi gibi. Sanskritçeye de bakmağı pek istiyorum Hans Von Ayberg kitablarını okudum, dillerin parçalanıp bölünmeden önceki durumu, hakikate götüren her ize bakarım Ata izin’ izm :)) den gitmem doğruyu bulmada pek akıllı davranmadıkları, ilahi aklı işlek tutmadıkları için yani araçları iyi kullanmayanlar amaçları, araç edindikleri için bilmeyerek de olsa kimileri de bilerek yanlış yönlendirdikleri için tren farklı yollara sapmış sonuna gelenler e -k- lenmiş :)) Her taşın altına bakmak gerekiyor,kılı kırk parçaya ayırdığında tekrar görüşmek dileği ile Aşk ile kal:)
Özür dileyerek sormk istiyorum birden fazla 3 var bunlarin anlami nedir siralamayi nasil anlamamiz gerekiyor